İMO Ankara Şubesi tarafından 6 Ekim 2025 tarihinde Ankara Mamak’ta yaşanan iş kazasıyla ilgili“Yapı Sektöründe İSG Sistemini Değiştirmeliyiz!” başlıklı açıklama yapıldı.

Açıklamada, “Yalnızca kâğıt üzerinde yapılan denetimler ve sorumlu gösterilen kişiler bir sonraki kazaların önlenmesini sağlayamaz. Denetim mekanizmasının güvence sunabilmesi için firmalar (müteahhitler) ile İSG birimleri arasındaki tüm ticari bağların kesilmesi ve bağımsız bir denetim sisteminin kurulması zorunludur. Çalışanların hayatını riske atan bu yapının değişmeden her yeni kazada kayıplar tekrar yaşanacaktır,” denildi.

Açıklamanın tamamı: 

Bugün Ankara’da yaşanan ve iki işçimizin yaşamını yitirdiği iş kazası bir kez daha inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği konusundaki ihmalin boyutlarını gözler önüne sermiştir. Cephe çalışmaları sırasında kullanılan hareketli platformun ortadan ikiye bölünmesi sonucu gerçekleşen bu kaza, platformun güvenliğinin sağlanmadığı ihtimalini de akıllara getirmektedir.

Ne yazık ki benzer kazalar geçmişte de yaşanmış, medyaya yansımış ve her defasında ihmallerden söz edilmiştir.

19 Kasım 2014’te Ankara’da MFZ Grup’a ait 17 katlı binanın dış cephe kaplamasında çalışan işçileri taşıyan dış cephe asansörü 9’uncu katta ikiye ayrılmış, yere düşen dört işçiden 35 yaşındaki Bayram Akoğul hayatını kaybetmiş, Muhammed Altun (20), Okan Çetin (21) ve Ali Akkuş (23) yaralanmıştır.

 Kaynak: Hürriyet, 19.11.2014

2 Eylül 2024’te Ankara’nın Sincan ilçesinde apartman inşaatının 12’nci katındaki iskelenin kırılması sonucu üç işçi zemin kata düşmüş ve yaşamını yitirmiştir.

6 Ekim 2025’te Ankara’nın Mamak ilçesinde dış cephe sıvası yapmak için kurulan platformun aşırı yük nedeniyle kırılması sonucu çalışan E.A. (36) ve kuzeni N.A. (19) 12’nci kattan düşerek hayatını kaybetmiştir.

Bu ihmallerin nedenleri arasında şunlar olabilir:

Ancak ihmallerin tekrar tekrar ortaya çıkması, asıl sorunun kaynağını göstermektedir: Denetim mekanizmalarının etkinliği.

Bugün yaşanan olay yalnızca işçilerin eğitimsizliği veya platformun kontrol eksikliği ile açıklanamaz. Sorunun kökü, müteahhitlerle iş sağlığı ve güvenliği birimleri arasındaki ticari bağlarda yatmaktadır. Denetleme görevini üstlenen OSGB’ler ve İSG uzmanları denetlenen kuruluşlarla ekonomik ilişkiler içindedir. Bu durum denetimin özünü, bağımsızlığını ve etkinliğini doğrudan ortadan kaldırmaktadır.

Yalnızca kâğıt üzerinde yapılan denetimler ve sorumlu gösterilen kişiler bir sonraki kazaların önlenmesini sağlayamaz. Denetim mekanizmasının güvence sunabilmesi için firmalar (müteahhitler) ile İSG birimleri arasındaki tüm ticari bağların kesilmesi ve bağımsız bir denetim sisteminin kurulması zorunludur. Çalışanların hayatını riske atan bu yapının değişmeden her yeni kazada kayıplar tekrar yaşanacaktır.

İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi olarak yaşanan her iş kazasının önlenebilir olduğuna inanıyor; yetkilileri, denetim sistemini yeniden yapılandırmaya, müteahhitlerle İSG birimleri arasındaki çıkar ilişkilerini ortadan kaldırmaya ve iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarını etkin bir şekilde hayata geçirmeye davet ediyoruz.