TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna Karar Gazetesinde

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna Karar Gazetesinde

Yıkıp yapmak yerine güçlendirmek lazım
Uzmanlar, 1999’dan bu yana her fırsatta İstanbul’da büyük bir depremin yaşanacağını ve bunun milli güvenlik sorunlarına dahi neden olacağını belirtiyor. Ancak en etkili tedbir olan kentsel dönüşümde sınıfta kaldık. KARAR’a konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Nusret Suna “Tüm binaların yıkılıp yeniden yapılması imkansız, öncelik güçlendirmeye verilmeli” dedi. 

1999 Marmara depreminde yaşanan can kayıplarının yanı sıra afet bölgelerindeki toplam yapıların yüzde 25’i kullanılamaz hale geldi. 2003’te İstanbul Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda ODTÜ, İTÜ, YTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi iş birliğiyle dönemin ilerisinde sayılabilecek “Deprem Master Planı” hazırlandı. Ardından Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 2004’te “1. Deprem Şûrası” düzenlendi. 2009’daki “Kentleşme Şûrası”nda da gündem yine aynıydı; beklenen büyük İstanbul depremi...

Bütün toplantılarda öne çıkan en önemli tavsiye, kentsel dönüşümdü. Ancak dönüşümde istenen adımlar hâlâ atılmış değil. Resmi açıklamalara göre; megakentteki toplam 1.2 milyon binanın yaklaşık 800 bini, 2000 yılı öncesinde inşa edildi. Hazırlanan senaryolar, 7 ve üzerindeki bir depremde, 48-50 bin yapının saliseler içinde yıkılacağını öngörüyor. Söz konusu binaların hangisi olduğu belirsiz. İlgili bakanlıklar ve yerel yönetimler arasındaki koordinasyonsuzluk da kenti olumsuz etkiliyor.

KRİTER: YÜZDE 40 MALİYET
Kentsel dönüşümde riskli yapıların belirlenip güçlendirilerek depreme güvenlikli hale getirilmesi ya da yıkılıp yeniden inşası hayati önem taşıyor. Konuya dair görüşlerine başvurduğumuz İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Nusret Suna, 1999’dan bu yana 25 yılın boşa geçtiğini vurguladı.

Bakanların İstanbul’daki tüm yapıların dönüştürüleceğine ilişkin açıklamalarını değerlendiren Suna “Bu, imkansız. Bugün başlansa bile 2060’a kadar sürecektir. Yılda 200-250 bin yeni bina gerçekçi değil” dedi; uygulanması gereken yöntemi şöyle açıkladı: “Aynı anda bir kentin yarısını bile şantiyeye döndürdüğünüz an, orada yaşam durur zaten. Az bir maliyetle binalarımızı çok hızlı bir şekilde güçlendirip depreme güvenlikli hale getirebiliriz. Önce binaların risk sıralaması gerçekleştirilmeli. Bina maliyetinin yüzde 40’ına kadar bir rakam çıkıyorsa güçlendirmede bu rantabldır. Daha fazla çıkarsa yıkılıp yeniden yaptırılır. Bu şekilde bir bina yerine 2.5 binanın güçlendirmesini yapabiliriz. Bir binanın inşa süreci 18 aydır. Ruhsatlarıyla bakarsanız 2 seneyi geçer. Belki güçlendirmede 3-6 ayda bunları yapacaksınız. Ayrıca çevre kirliliği azalacak.”

3-5 YIL YAŞANABİLECEK BARINMA ALANLARI ŞART

Büyük Marmara depremi sonrası hazırlanan raporlarda İstanbul’da 470’in üzerinde toplanma alanı belirlendi ancak buralara alışveriş merkezleri veya rezidanslar dikildi. İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Nusret Suna, AFAD’ın belirlediği alanların arasında site bahçesi, Karaköy iskelesi gibi yerlerin bulunduğuna işaret ederek “6 Şubat depremlerinde de görüldüğü üzere 3-5 yıl yaşanabilecek durumda geçici barınma alanlarının oluşturulması şart” dedi. 1.5 milyon arama kurtarma personeline ihtiyaç duyulduğunu belirten Suna “İstanbul’da yaklaşık 50 bin binanın yıkılması durumunda her yapıda yaklaşık 10 arama kurtarma personeli, günde 8 saat çalışacak. Bu kadar yüksek sayıda kişinin ulaşabilmesi için acil ulaşım yolları hazır olmalı. 2019’da Kartal’da bina yıkılmıştı. 21 kişi can vermişti. Afetlerde itfaiye, ambulans gibi araçların geçişine açık olması gereken yollar, orada otoparka dönüştürüldü. Dönemin yerel yöneticilerine sorduğumuzda ‘Otopark ihtiyacımız var ama geceleri açık’ cevabını aldık” şeklinde konuştu.

Açıklamaya erişmek için tıklayınız