11. Ulusal Beton Kongresi Tamamlandı
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası adına İstanbul ve Erzurum Şubeleri yürütücülüğünde düzenlenen 11. Ulusal Beton Kongresi, 22-23-24 Mayıs 2025 tarihlerinde, Erzurum’da gerçekleştirildi.
Atatürk Üniversitesi Nene Hatun Kongre ve Kültür Merkezinde yapılan Kongrenin açılışında İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna, Düzenleme Kurulu Başkanları Prof. Dr. Remzi Şahin, Prof. Dr. Yılmaz Akkaya, İMO İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Sinem Kolgu, Erzurum Şube Yönetim Kurulu Başkanı Melih Ermancık, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Atatürk Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Yüksel Göktaş, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, KTMMOB İMO Başkanı Doç. Dr. Abdullah Ekinci birer konuşma yaptı.
Kongrenin ilk oturumunda, Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Yılmaz Akkaya ile İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna’nın oturum başkanlığında çağrılı konuşmacılar Mehmet Ali Taşdemir ile Muhammed Maraşlı sunum yaptı.
2. Oturumda, Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir ile İMO Yönetim Kurulu 2. Başkanı Selçuk Uluata’nın oturum başkanlığında çağrılı konuşmacılar İsmail Özgür Yaman, Dr. İnşaat Mühendisi ve Avukat Levent Mazılıgüney ile Mustafa Şahmaran sunum yaptı.
Daha sonra Ana Salon, A Salonu, B Salonu ve C Salonunda düzenlenen oturumlara geçildi.
Kongrenin 2. Günü, 5. Oturumunda Remzi Şahin ve İMO Yönetim Kurulu Üyesi Evren Korkmazer’in oturum başkanlığında çağrılı konuşmacılar Mert Yücel Yardımcı ve Nabi Yüzer sunumlarını yaptı.
7. Oturumda İMO İstanbul Şubesi Sekreter Üyesi Elif Ersoy ve Özkan Şengül’ün oturum başkanlığında, çağrılı konuşmacılar Ninel Alver ve DSİ Teknik Araştırma ve Kalite Kontrol Dairesi Başkanı Aydın Sağlık sunumlarını yaptı.
Ana Salon, A Salonu, B Salonu ve C Salonunda eş zamanlı gerçekleştirilen oturumlarla Kongrenin ikinci günü tamamlandı.
Kongrenin üçüncü gününde teknik gezi ve doğa gezisi düzenlendi.
Kongrenin üçüncü gününde teknik gezi ve doğa gezisi düzenlendi.
Kongreye; İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna, 2. Başkanı Selçuk Uluata, Sekreter Üyesi Bülent Tatlı, Yönetim Kurulu Üyeleri Jale Alel, Tansel Önal ve Evren Korkmazer, Genel Sekreter Serap Dedeoğlu, Genel Sekreter Yardımcısı Eylem Gümüş Yılmaz ile Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, çok sayıda meslektaşımız ve inşaat mühendisliği öğrencisi katıldı.
Kongrenin programına ve tüm detaylarına erişmek için tıklayınız.
İMO Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna’nın açılışta yaptığı konuşma:
Kongremizin değerli Bilim ve Danışma Kurulu Üyeleri,
Şubelerimizin Değerli Başkan ve Yönetim Kurulu Üyeleri,
Değerli Konuklar,
Değerli Katılımcılar,
Saygıdeğer Meslektaşlarım,
Erzurum ve İstanbul Şubelerimizin ortaklaşa düzenlemiş bulunduğu 11. Ulusal Beton Kongremize hepiniz hoş geldiniz.
Beton kongrelerimizin geçmişi 1989 yılına uzanmaktadır. Belirli aralıklarla düzenlediğimiz ve bu yıl on birincisi için bir araya geldiğimiz bu bilimsel-mesleki etkinliği, 36 yıldır gerçekleştiriyoruz.
Bu uzun süreli ve istikrarlı çalışmanın, söz konusu alanda büyük ve değerli bir birikim oluşturduğunu söylersek yanılmış olmayız. Hiç şüphesiz Odamız sadece beton konusunda değil meslek alanımızın birçok alt disiplininde çok çeşitli konular dahilinde bilimsel-teknik etkinlikler düzenlemektedir. Bu çalışmalarla mesleğimizin gelişimi amacıyla bilimsel çalışmaların önünü açmak hedeflenmektedir. Yalnızca bu kadarıyla kalmayıp, sempozyum ve kongre gibi bilimsel etkinliklerimizde akademide ve uygulamada yer alan meslektaşlarımızı buluşturarak ve elbette öğrencilerimizin de katılımıyla, bilginin toplumsallaşmasını, inşaat mühendislerinin mesleki gelişimlerine katkı sunulmasını da amaçlıyoruz.
Bu kongre, sadece bilim insanlarını değil, uygulayıcıları, denetçileri ve üreticileri de bir araya getirerek bütünsel bir yaklaşımın zeminini oluşturuyor. Bilimsel bilginin paylaşmasının yanı sıra ülkemizin yapı güvenliğini artıracak ortak bir vizyon oluşturmak, teknik standartları sahaya yansıtabilmek de kongremizin amaçları arasında yer alıyor.
Bugün İnşaat Mühendisleri Odası, tartışmasız bir biçimde meslek alanının referans kurumu olarak kabul ediliyorsa, elbette bugün gerçekleştirdiğimiz gibi bilimsel etkinliklerin alana sunduğu katkılar sayesindedir.
Sonuncusunu 2019 yılında Bursa’da gerçekleştirdiğimiz beton sempozyumlarında, bugüne kadar beton konusu her yönüyle ele alınmış, teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirliğe, dijital üretimden dayanıklılığa kadar birçok başlıkta bildiriler sunulmuştur.
Bilim ve teknolojide gelişmeler dur durak bilmiyor. Üstelik günümüzde bu alanda gelişim çok daha hızlı bir şekilde yaşanıyor. Bugün 21. Yüzyılda Beton ana temasıyla düzenlediğimiz bu sempozyumda, betonda dijitalleşmeden nitelik kontrolüne, yapay zekanın bu alanda kullanımından sürdürülebilir ve çevreci beton teknolojilerine kadar birçok başlıkta, geniş bir yelpazede birbirinden değerli sunumları dinleyeceğiz.
Deprem gerçeğiyle yaşayan bir ülke olarak hepimiz biliyoruz ki; güvenli yapı üretimi, sadece mühendislik hesaplarıyla değil, kullanılan malzemenin nitelikleriyle doğrudan ilgilidir. Beton ise bu zincirin en kritik halkalarından biridir.
Ülkemiz, son yıllarda büyük acılarla hatırladığımız afetler yaşamıştır. Bu afetler, yapı stokumuzun yenilenmesi ve kaliteli beton üretiminin bir lüks değil, bir zorunluluk olduğunu bizlere açıkça göstermiştir.
Kongremizin teması 21. Yüzyılda Beton olarak belirlenmiştir.
Bildiğiniz üzere beton antik çağlardan beri kullanılan bir yapı malzemesidir. 19. yüzyılda modern anlamda beton kullanılmaya başlarken hazır beton teknolojisi 20. yüzyılın başlarında gelişmiştir. Ülkemizdeyse ne yazık ki hazır beton kullanımında geç kalınmış, ilk kez 1976 yılında hazır beton Türkiye’de sektöre girmiştir.
Yapı sürecinde, zemin etüdünden projeye, imalattan denetime kadar tüm aşamaların birbirinden ayrı önemi bulunmaktadır. Fakat ülkemizde, özellikle Marmara Depremlerinden sonra beton konusunun önemi daha iyi anlaşılmış ve özel olarak ele alınan bir konu haline gelişmiştir.
Güvenli yapı üretiminin en kritik bileşeni sayılan betonun kalite standartları, dayanıklılık özellikleri, hazır beton kullanımının gerekliliği ve yaygınlığı, hem sektörümüz hem de ülke için büyük önem taşıyan konular arasında yer almıştır.
Peki, Marmara Depremleri, nitelikli betonun önemini acı bir tecrübeyle göstermiş olsa da onun öneminin yeteri kadar kavrandığını söyleyebilir miyiz?
Bugün topraklarının yüzde 93`ü deprem tehdidi altında bulunan, yapı stokunun büyük ölçüde güvenli olmadığı kamu kurumlarının raporlarında da açıkça ifade edilen bir ülkede, yapı üretim sürecinin en önemli malzemelerinden olan betonu daha dikkatli ve özenli bir şekilde ele almak zaruridir.
Yakın zamanda İstanbul’da meydana gelen deprem bölgede yaşayan tüm yurttaşlarımızı endişelendirmiştir. Fakat ne yazık ki ardından yürütülen tartışmalar, ağırlıklı olarak depremin nerede, ne zaman ve ne büyüklükte meydana gelebileceği üzerine yürütülmüştür. Biz bu tartışmanın yanlış bir zeminde yürütüldüğüne inanıyoruz. Ülkemizin depremselliği bilinen bir gerçektir. Topraklarımızın ve nüfusumuzun büyük çoğunluğu deprem tehlikesi bulunan bölgelerde yer almaktadır ve sıklıkla ülkemizin çeşitli noktalarında büyük depremler meydana gelmektedir. Kaçınılmaz olan bu depremlere karşı kentlerimizi hazır hale getirmeye odaklanmamız gerekmektedir.
Marmara Depreminin acı sonuçlarından ders çıkarılmak yerine aradan geçen 25 yılda depremlere hazırlık konusunda neredeyse hiçbir ciddi mesafe kat edilmediği gibi siyasi iktidar tarafından deprem olayları kadere bağlanmaktadır. Aklın, bilimin ve mühendisliğin gerekleri görmezden gelinmektedir. Oysa biz İnşaat Mühendisleri Odası olarak her zaman, bir doğa olayı olan depreme karşı dayanıklı kentler kurarak halkın can ve mal güvenliğini sağlamanın mümkün olduğunu ifade ediyoruz.
Ne acıdır ki sıklıkla orta ve büyük ölçekli bir deprem meydana gelen Türkiye’de hala her depremde benzer sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Yapı stokumuzun deprem güvenlikli olmadığı açıktır. Meydana gelen depremler, deprem büyüklüğü ile orantılı olmayan can ve mal kayıpları ortaya çıkarabilmektedir. İzmir ve Elazığ depremleri bunun en yakın örnekleridir. Bu nedenle yapı stokumuzun güvenli ve uzun ömürlü olması gerekiyor.
Bugün kentlerimizde var olan depreme direnci belirsiz yapı stokumuzun bir an önce iyileştirilmesi gerekir elbette, ancak bu yapılırken yapı stokuna yeni riskli yapıların da eklenmemesi gerekir.
Bu bağlamda hazır beton üretimin inşaat kalitesini önemli ölçüde artırdığını biliyoruz. Fakat sektörde yeterli ölçüde kalite güvence sisteminin işletilemediğinin de farkındayız.
Değerli Meslektaşlarım,
6 Şubat Kahramanmaraş Depremlerinin üzerinden iki yıldan fazla zaman geçti. Resmi verilere göre 53 binden fazla insanımızı yitirdiğimiz, deprem anında yaklaşık 40 bin binanın yıkıldığı, 200 binden fazla binanın ise ağır hasar aldığı 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki 6 Şubat 2023 Depremlerinin ardından başlayan yargı süreçleri devam etmektedir.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası olarak sürecin başından beri, yıkımda sorumluluğu bulunan herkesin yargı önüne çıkarılması ve bu kişilerden hukuk nezdinde hesap sorulması gerektiğini söyledik ve söylüyoruz. Biliyoruz ki adil bir yargılama sonucunda gerçek sorumlular tespit edilip cezalandırılmadan, ülkemiz benzer acıları yaşamaya, enkaz altında kalmaya devam edecektir.
Fakat ne yazık ki yürütülen yargı süreçlerinde belirli meslek grupları adeta günah keçisi ilan edilmiş, masumiyet karinesi tam tersine uygulanarak, suçsuzluğu ispatlanana kadar tüm meslektaşlarımız tutuklu yargılanma yoluyla, öne alınmış bir cezalandırmayla karşı karşıya kalmıştır.
Yargı süreçlerinde kullanılan bilirkişi raporları çok ciddi sorunlar barındırmaktadır. Buna en iyi örneklerden biri de yıkılmış binalardan alınan karot örneklerine ilişkin raporlardır.
Türkiye’de deprem sonrası bina performansını değerlendirme sürecinde karot alma işlemi, yapıdaki beton dayanımını belirlemede kritik bir araç olarak kullanılmaktadır. Ancak bu işlemin, yapı zaten yıkılmışken veya taşıyıcı sistem ciddi şekilde hasar görmüşken yapılması bilimsel ve teknik açıdan ciddi soru işaretleri barındırmaktadır.
Yıkılan binalardan alınan karotlarla yapılan analizlerin, özellikle dava dosyalarında delil olarak sunulması, teknik olarak yanıltıcı olabilir ve adaletin yanlış kararlar vermesine yol açabilir. Bu nedenle uzmanların etik ve bilimsel sorumluluğu vardır.
Değerli Meslektaşlarım,
Maalesef 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremlerinden sonraki yargı süreçlerinde bilirkişiler hakimlerin yerine geçerek, mevzuata ve içtihatlara aykırı olarak şüpheli veya sanıklarla ilgili kusur ve kusur oranı belirlemektedir.
Yargı süreçlerinde Bilirkişi Raporlarında kusurlu bulunanların tutuklanıp, kusurlu bulunmayanların serbest bırakıldığı çok sayıda örnek bilinmektedir. Tamamen göreceli bir değerlendirme ile kusur oranları belirlenmektedir. Oysa, adil yargılanma hakkının gereği olarak mahkemelerin önüne gelen somut olaylarda tüm taraflar dinlenmeli, tüm deliller değerlendirilmeli ve nihayetinde hakkaniyet ölçülerinde kusurlu davranışta bulunan tarafın sorumlu tutulacağı oran belirlenip sonucuna göre hakimlerin karar vermesi gerekir.
Son 20 yılda 6 imar affı yasası çıkararak mevzuata aykırı eklentiler veya değişiklikleri, gerekli tedbirler almadan kâğıt üstünde yasal hale getiren, ülkemizdeki yapı üretim sürecine halkın can ve mal güvenliğini yadsıyarak sadece kâr odaklı bakan siyasi iradenin sorumluluğu görmezden gelinmektedir.
Açıkçası sorun bir sistem sorunudur. İnşaat mühendisleri baştan sona sorunlu işleyen bu sistemin mağduru ve ilk dereceden muhatabı konumundadır.
Değerli Meslektaşlarım,
Kongrenin programına dikkat edildiğinde bildirilerini bizlerle paylaşacak olan değerli çağrılı konuşmacıların, akademisyenlerin ve meslektaşlarımızın birçok başlıkta oldukça önemli konuları ele alacaklarını görülecektir. İnanıyorum ki kongremiz, bu değerli çalışmalar ve katılımcıların sunacağı görüş ve önerilerle amacına başarıyla ulaşacaktır.
Üç gün sürecek olan bu yoğun programımıza başlarken Kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen Düzenleme Kuruluna, Bilim ve Danışma Kuruluna, Erzurum ve İstanbul Şubelerimizin değerli başkan ve yöneticilerine, çalışan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Kongrenin Yönetim Kurulumuz adına başarılı geçmesini diliyor saygılar sunuyorum.
fotoğrafların tamamına web sitemizden erişebilirsiniz.
fotoğrafların tamamına web sitemizden erişebilirsiniz.