Ülkemiz ve şehrimiz zor günlerden geçiyor. Seçme ve seçilme hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, basın ve ifade özgürlüğü gibi en temel anayasal haklarımızın geleceği konusunda endişelerimizin arttığı bir dönemdeyiz. Bilim ve meslek insanları, gazeteciler, sanatçılar, yazarlar, politikacılar, belediye başkanları, yerel yönetimlerin yetkilileri işlerini yaptıkları, bilgilerini toplumla paylaştıkları, halkı uyarmaya ve bilgilendirmeye çalıştıkları için siyasi davalarla, tutuklu yargılamalarla, hedef göstermelerle baskı altında tutulmaya çalışılıyor. Bu yaşananları kaygıyla izleyen, izlemekle yetinmeyerek silahsız ve şiddete başvurmadan protesto eden üniversite öğrencileri tutuklulukla cezalandırılıyor, öğrenim hakları engelleniyor. İktidarın kendi bekasını korumak için hak, hukuk ve adaleti hiçe saydığı bu manzara karşısında adalet, barış, demokrasi ve özgürlük taleplerimizi yüksek sesle dile getirmenin, işçi sınıfının ve emekçilerin dayanışma gününde haklarımızı sözle olduğu kadar eylemle de savunmanın gereğine ve önemine inanıyoruz. Meslektaşlarımızla birlikte 1 Mayıs alanlarında, yürüyüş kortejlerinde işçi sınıfıyla yan yana, omuz omuza olacağız. 

Yaşasın örgütlülüğümüz ve dayanışmamız!

Yaşasın 1 Mayıs!