TMMOB İzmirden Seslendi: `Gezi`nin ve Arkadaşlarımızın Arkasındayız`
TMMOB İzmir`den Seslendi: "Gezi`nin ve Arkadaşlarımızın Arkasındayız" TMMOB tarafından sürdürülen "Geziye, Emeğimize, Mesleğimize Sahip Çıkıyoruz" başlıklı kampanya kapsamında TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu tarafından 18 Mayıs 2022 tarihinde İzmir Türkan Saylan Kültür Merkezi Önünde bir basın açıklaması yapıldı. İMO Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Özer Akkuş, Sayman Üyesi Jale Alel, İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar ve İzmir Şube Yönetim Kurulu üyeleri ile TMMOB birimlerinin katıldığı eylem Mimarlar Odası İzmir Şubesi önünden Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne kadar geçekleştirilen yürüyüşle başladı. Burada yapılan açıklamaya tutuklu bulunan Tayfun Kahraman`ın ailesi de katıldı. Basın açıklamasının ardından TMMOB heyeti ve beraberindekiler Mimarlar Odası İzmir Şubesinde devam eden "Adalet Nöbeti"ni de ziyaret ederek nöbet defterine dayanışma dileklerini yazdılar. Yapılan açıklamada, krizin sorumlusu olan iktidarın, halkın acil sorunlarına çözüm üretmek yerine toplumsal muhalefeti susturarak başarısızlığının üstünü örtmeye çalıştığı, milyonlarca emekçinin ev kirası, ulaşım masrafları ve faturalar nedeniyle ay sonunu getiremez olduğu, yaşanan krizin mühendis, mimar ve şehir plancılarının hayatlarını da çok olumsuz etkilediği ifade edildi. Açıklamada mühendisler, mimarlar, şehir plancılarının acil talepleri dile getirildi:
Nitelikli işgücümüzün heba olmasına neden olan işsizlik sorunu derhal çözülmelidir.
Tüm meslektaşlarımıza güvenceli istihdam sağlanmalıdır.
SGK ile TMMOB arasında ücretli çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının "Asgari Ücret Denetim Protokolü" ivedilikle yürürlüğe konulmalıdır.
Kamuda mühendis, mimar ve şehir plancılarının istihdamı artırılmalıdır.
Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ücretleri ve özlük hakları iyileştirilmelidir, ek göstergeler 4800-6400 aralığına yükseltilmelidir.
KHK ile haksız ve hukuksuz biçimde kamu görevinden ihraç edilen meslektaşlarımız tüm haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidir
Özelleştirme uygulamalarına son verilmeli, yeniden kamulaştırma yapılmalıdır. Ülkenin yaşanabilir hale gelmesi için tüm alanlarda kamucu politikalar benimsenmelidir.
Ülkemizin doğal kaynaklarını, ormanlarını, tarım alanlarını ve tarihi mirasını yağmalamayı amaçlayan tüm düzenlemeler geri çekilmelidir.
Kamusal ve mesleki denetimler toplum güvenliğinin sağlanması açısından zorunludur, serbestleştirme uygulamalarına son verilmelidir.
Gezi Tutsakları bir an önce serbest bırakılmalıdır. Gezi Direnişi nasıl ki bu ülkenin yüz akı ve onurlu tarihinin bir parçasıysa, Gezi Direnişi Davasında yargılanan tüm arkadaşlarımız da bizim yüz akımız ve onurlu tarihimizin bir parçasıdır.