İstanbul Şubemizde Meslekte 40., 50., 60. Yıl Plaket ve Onur Belgesi Töreni

İstanbul Şubemizde Meslekte 40., 50., 60. Yıl Plaket ve Onur Belgesi Töreni

Odamızın 67. Kuruluş yıl dönümü kapsamında düzenlenen Meslekte 40., 50., 60. Yıl Onur Belgesi, Plaket Töreni İTÜ Mustafa Kemal Amfisinde 13 Aralık 2021 tarihinde gerçekleşti. Tören öncesi gerçekleşen müzik dinletisinde zaman yolculuğu repertuarlarıyla Ceyda Pirali (piyano) ve Selmin Artemis (vokal) katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi.
Törenin açılışı Şube Başkanı Nusret Suna`nın konuşmasıyla başladı ve ardından Odamız II. Başkanı Gülsün Parlar bir konuşma yaptı. Açılış konuşmalarının ardından sırasıyla meslekte 60. Yıl, 50. Yıl ve 40. yıllık olan üyelerimizin plaket törenine geçildi. 1961 mezunu meslekte 60 yılını dolduran, 1971 mezunu meslekte 50 yılını dolduran ve 1981 mezunu meslekte 40 yılını dolduran meslektaşlarımıza plaket ve onur belgeleri takdim edildi.
Nusret Suna`nın yaptığı konuşma:
Saygıdeğer Hanımefendiler,
Saygıdeğer Beyefendiler,
Değerli Meslektaşlarım,
Değerli Konuklar,
 
Odamız kuruluş yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde meslekte 40, 50 ve 60 yılını dolduran arkadaşlarımız için düzenlenen plaket törenine hoş geldiniz.
Şubemiz yönetim kurulu üyeleri adına sizi saygıyla selamlıyorum. Pandemi önlemleri nedeniyle bugün bizimle birlikte olamayan meslektaşlarımızın tebriklerini iletiyorum.
Size de teşekkür etmek istiyorum. Bu özel gününüzü bizimle paylaşma inceliğini gösterdiğiniz için sağ olun, var olun.
Değerli Katılımcılar,
Artık gelenekselleşen etkinliğimizde sizlere takdim edilen plaketlerin sadece bir teşekkür olmasının çok ötesinde anlam içerdiğine inanıyorum. Bu aynı zamanda vefayı, dayanışmayı, geçmiş-bugün-gelecek ilişkisini, kuşaklar arasındaki aktarımı simgelemektedir.
Elbette şunun da farkındayım. Meslekte geride bırakılan yılların karşılığı plaketle ölçülmeyecek kadar değerlidir. Ancak sizler zaten iyi bir mühendis, iyi bir yurttaş, iyi bir insan olarak bunun karşılığını çoktan aldınız.
Bugün aldığınız plaketler ancak ve ancak geride bırakılan yılların bir nişanesi olarak görülebilir.
Gururlu olduğunuzu biliyorum, başarmanın hazzını yaşadığınıza inanıyorum. Bunu sadece yaşam standardı ortalamasına bakarak söylemiyorum. Bu vurguyu mesleğimizin özelliklerine dikkat çekmek amacıyla yapıyorum.
Değerli Meslektaşlarım,
İnşaat mühendisliğini, yalnızca formüllerden, hesaplamalardan ibaret bir meslek olarak görmüyoruz. Mesleğimiz teknik olduğu kadar insanidir, toplumsaldır ve tabii ki özü itibariyle kamucudur.
Genç bir mühendis olarak mesleğe adım atılan ilk yıllarda bunun farkına tam olarak varılamasa da, bu duygu zamanla oturmakta ve giderek olgunlaşmaktadır.
Olgunlaştığı anda da karşımıza meslek etiği çıkmaktadır. Bir başka ifade ile meslek etiği olgunlaşmanın göstergelerinden biridir.
Geride bırakılan yıllar aynı zamanda mesleğimizin neye ihtiyacı olduğunu bizlere göstermektedir. Odamızın kuruluşundan bu yana sürdüre geldiği mücadele hattı, yılların içinden süzülüp gelen birikimle içeriğine kavuşmuştur.
Emin olunuz ki 1954`ten bu yana meslek örgütümüz bilimsel kabullere bağlı kaldıysa, kamu yararını tartışmasız belirleyici olarak kabul ettiyse, yaşamın nitelikli, güvenli ve sağlıklı olmasını temel hedef olarak aldıysa, etik ilkeleri olmazsa olmaz olarak gördüyse, kararlarında insan ve ülke sevgisi etkili olduysa, mesleki niteliği yükseltmek doğrultusunda ısrarlı bir çizgi izlediyse, meslektaşlarımızın hak ve çıkarlarını korumayı asli amaç saydıysa bunda sizlerin hakkını teslim etmek gerekmektedir ki plaketler bunun için ancak küçük bir teşekkür olabilir.
Değerli Arkadaşlar,
Odamız mesleğimizin tek ve merkezi örgütüdür. Şu nokta açık ki faaliyet alanı yalnızca mesleki sorunlar değil, zaman zaman mesleki sorunlara kaynaklık eden siyasi iktidarların karar ve tasarruflarıdır.
Mühendislik eğitiminin içinde bulunduğu sorunlar, genç meslektaşlarımızın karşı karşıya kaldığı sömürü, düşük ücretler ve güvencesizlik, kentlerin ve yapılarımızın mevcut durumu, ulaşım sorunları, başta deprem olmak üzere tüm afetlerin yol açtığı yıkım esas olarak yerel ve daha çok da merkezi düzeyde siyasi iktidarların ekonomik-politik tercihleriyle doğrudan ilintilidir.
Dolayısıyla meslek örgütümüz gerekli gördüğünde ülke gündemine müdahil olmaktan da kaçınmamış, ancak bunu yaparken rehberi bilim ve tekniğin güncel uygulamaları, toplum ve ülke yararı, meslek onuru, meslektaşlarımızın hak ve çıkarları olmuştur.
Açıkçası bu bizim ilericilik hattımızdır. Yıllardır bu hattı gücümüz ve olanaklarımız ölçüsünde daha da ileri taşımaya çalıştık. Lakin son yıllarda mesleğimizin itibarsızlaştırılmasına, üretim sürecinde mühendisin etkisizleştirilmesine dönük girişimlere karşı bulunduğumuz noktayı korumaya çalışıyoruz. Farkındayım bu iyi bir nokta değil ancak bizi buna zorlayan engelleri de ortadan kaldırmak için tüm gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz.
Değerli Meslektaşlarım,
Hem ülkemiz hem de mesleğimiz açısından epey zamandır zorlu bir süreçten geçiyoruz. Vaktinizi almak istemiyorum bu nedenle ayrıntılara girmeyeceğim ama şunu vurgulamak istiyorum. Bu vurgu az önce ifade etmeye çalıştığım mesleki-politik hassasiyetimizin odak noktasında bulunmaktadır.
İstanbul depremselliği bilinmektedir. İstanbul`un yapı stokunun mevcut durumu da sır değildir. Kamu kaynaklarının Kanal İstanbul gibi pek çok açıdan yanlış bir projeye aktarılacağı da malumunuzdur. Mesleki-politik hattımız, sizlerin yaratılmasında katkı verdiğiniz meslek örgütü geleneğimiz, kamu kaynaklarının İstanbul`un depreme hazırlanması doğrultusunda kullanılmasını, kamu yararı olmayan projelerden vazgeçilmesini işaret etmektedir.
Tam da bu noktada, kuşaklar arasında sağlanacak aktarımın önemine dikkat çekmek istiyorum. Yapı Polisinden Birinci Boğaz Köprüsüne, yetkin mühendislikten Kanal İstanbul projesine, meslek odacılığının güçlükle sürdürüldüğü askeri darbe koşullarından mühendisliğin itibarsızlaştırıldığı günümüzdeki süreçlere kadar hemen her zaman diliminde önemli tartışmalarda odamız taraf olmuştur. Zorlukların aşılması, aklın ve bilimin kazanması, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın hak ettiği saygınlığa ulaşması açısından sizlerin bilgi birikiminize ihtiyaç olduğunu unutmamanızı rica ediyorum. Dolayısıyla Şubemizle ilişkinizi daha da sıcak hale getirmenizi, yaratılacak her zeminde görüş ve yaklaşımlarınızı genç meslektaşlarınızla paylaşmanızı istiyorum.
Değerli Konuklar,
Değerli Meslektaşlarım,
Geride bırakılan yılları meslekte geçirilen zamanın toplamı olarak görmeyiniz. Yılları bu zaman zarfında üretilen değerlerin yalnızca nicel bir ifadesi olarak kabul ediniz.
Yarattığınız değerlerin korunup korunmadığını, korunuyorsa hangi düzeyde gerçekleştiğini takip ediniz. Bunun için ellerinizi ve gözlerini şubemizden çekmeyiniz. Sizlerin büyük fedakârlık göstererek bugünlere getirdiğiniz meslek örgütümüzü omuzlayacak genç meslektaşlarımızdan ilginizi esirgemeyiniz.
Bu duygularla sizlere yeniden hoş geldiniz diyorum. Hem Odamızın 67. kuruluş yıldönümünü selamlıyor hem de plaketleriniz için sizi tebrik ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.