Adana Şube Başkanımız 12 Eylül Darbesinin 41. Yıldönümünde Basın Açıklaması Yaptı
İMO Adana Şube Başkanı Hasan Aksungur, 12 Eylül Darbesinin 41. Yıldönümünde yaptığı açıklamada; TMMOB ve bağlı Odalarının her dönemde, her koşulda olduğu gibi bugün de askeri ve sivil darbelerin, baskıcı, antidemokratik yönetimlerin her zaman karşısında olacağını ifade etti.
BASIN AÇIKLMASI METNİ
DEMOKRATİK TOPLUM MÜCADELESİNİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ
Bundan 41 yıl önce 12 Eylül 1980 sabahı ilan edilen askeri darbe ile ülkemiz en karanlık dönemlerinden birine girdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildi, Hükumet görevden alındı, Anayasa uygulamadan kaldırıldı, siyasi partiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri kapatıldı, grevler yasaklandı, 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı. Birçok gazetenin kapısına kilit vuruldu, filmler, kitaplar, dergiler yasaklandı ve hatta yakıldı. 650 bin kişinin gözaltına alınıp açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, on binlerce insan yıllarca hapishanelerde tutuldu, 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı, gencecik insanlar işkencelerde, darağaçlarında katledildi.
Amaç yaratılan bu korku, baskı, işkence atmosferiyle sindirilmiş, hak arayamayan bir toplum yaratmaktı. Nitekim bu yıldırma politikası sonucu gerici, baskıcı12 Eylül Anayasa`sı işlerliğe konuldu.
BUGÜNÜN TÜRKİYE`Sİ 12 EYLÜL`ÜN MİRASIDIR
12 Eylül Askeri Darbesi sadece yarattığı bir kısmını sıraladığımız acımasız uygulamalarıyla karanlık bir dönem yaratmasının yanı sıra yerleştirdiği ekonomik ve politik anlayışı ile o günlerden bugünün Türkiye`sinin şekillendirilmesini sağladı. Bugün ülkemizde yaşanan ve her geçen gün derinleşen ekonomik kriz o günlerde itirazsız bir uygulamaya dönüşen ve bugünlere geliştirilerek taşınan neoliberal ekonomik programın sonucudur.
Yine bugünün toplumu sarmalayan baskıcı, ayrımcı, gerici uygulamaların mevcudiyetini sağlayan zemin, 12 Eylül döneminde toplumun gerek ekonomik gerekse siyasi anlamda askeri darbe altında şekillendirilmesi ile yaratılmıştır. Bugünün Türkiye`sindeki ekonomik ve toplumsal yaşamın, bu anlayışın mirası olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz.
Demokratik hak taleplerine karşı uygulanan şiddet ve yıldırma politikaları, torba yasalar, ülke topraklarını sermaye kesiminin pazar alanı haline getiren uygulamalar, toplumu sarmalayan ötekileştirici ve ayrımcı anlayışlarla bu neoliberal politikaların kesintisiz sürdürülmesi ile sağlanmıştır.
SEÇİMLE GELMEK BİR İKTİDARI DEMOKRATİK YAPMAYA YETMEZ
Birliğimiz TMMOB ve bağlı Odaları her zaman askeri darbelerin karşısında olmuştur. Ancak biliyoruz ki sadece askeri darbeler değil, sivil görünümlü otoriter, baskıcı, toplumu mengene altında tutan, en ufak kıpırdanışta, karşı koyuşta baskı uygulayan, ifade özgürlüğü sayılacak konuları suç göstererek cezaevlerini işaret eden, insanları sudan bahanelerle yıllarca hapishanelerde tutan zihniyetlere, iktidarlara da karşıyız. Unutulmamalıdır ki bir iktidarı demokratik yapan yalnızca seçimle gelmesi değildir.
Biz baskı ve zulmün olmadığı, insanların eşit görüldüğü, ayrımcılığa uğramadığı, fikir özgürlüğünün olduğu, kadın cinayetlerinin olmadığı, farklılıkların zenginlik olarak görüldüğü ve başka ülkelerin savaş içinde yaşamalarının müsebbibi olmayan, demokratik işleyişe sahip toplumsal yaşamdan yanayız.
TMMOB ve bağlı Odaları, 12 Eylül`ün en sert günlerinde ayakta kalmayı, üyelerine sahip çıkmayı, mesleki saygınlığı korumayı bilmiştir. Tıpkı 12 Eylül günlerinde olduğu gibi TMMOB ve bağlı Odalarımız her dönemde, her koşulda olduğu gibi bugün de demokratik toplum mücadelesini kararlılıkla sürdürecek, askeri ve sivil darbelerin, baskıcı, antidemokratik yönetimlerin her zaman karşısında olacaktır.