2011 yılında imzalanan, yine aynı yıl Millet`in Meclisi`nde onaylanan İstanbul Sözleşmesi adıyla bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi`nin geceden sabaha Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedilmeye çalışılması kadın hakları sorunu dışına da taşarak milletin iradesini yok sayan bir hukuksuzluktur. Uluslararası bir sözleşmeyi anayasamıza aykırı bir şekilde iptal etme hakkını kendinde görenlerin varlığı, İstanbul Sözleşmesi`nin uygulanması mücadelesinde kadınların ne kadar haklı olduğunu göstermiştir.
Ülkemizde son yıllarda artan ekonomik ve toplumsal sorunlar yanında yaratılan bu hukuksuzluk iklimi, kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet olayları, çocuk istismarları, tacizler ve tecavüzler, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin gittikçe artmasına yol açmıştır. İstanbul Sözleşmesi`nin uygulanması bu anlamda haksızlığa uğrayan herkesin güvencesidir. Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet konularında devletlerin yükümlülüklerini belirleyen uluslararası bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi; kadına yönelik şiddetin ortaya çıkmadan önlenmesini, toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığın son bulmasını, mağdurların korunmasını, faillerin cezalandırılmasını ve gerekli tüm politikaların üretilmesini belirlemektedir.
İnşaat Mühendisleri Odası olarak bu hukuksuzluğu tanımayarak İstanbul Sözleşmesi`nden vazgeçmiyoruz. Anayasanın değiştirilemez hükümlerinin içinde yer alan hukuk devletinin gereğinin yapılmasını talep ederek, anayasal haklarımızı her türlü alanda toplumun tüm kesimlerinden kadınlarla dayanışarak sonuna kadar savunmaya devam edeceğimizi duyuruyoruz. Unutulmamalıdır ki hukuk herkese lazımdır.