Ankara Şubemiz 24. Dönem Kadın Komisyonu 8 Mart Nedeniyle Basın Açıklaması Yaptı
Ankara Şubemiz 24. Dönem Kadın Komisyonu 8 Mart Nedeniyle Basın Açıklaması Yaptı
Açıklamada, "Kadına yönelik şiddeti önlemek, şiddeti temelinden çözmek için bir rehber niteliğinde olan İstanbul Sözleşmesine dair tartışmalar derhal sonlandırılmalı ve sözleşmede belirtilen yöntemler uygulanarak zihinlerde yaratılan güç dengesizliğine bir son verilmelidir," denildi.
Açıklamanın tamamı:
SESİMİZ, SÖZÜMÜZ, GÜCÜMÜZDÜR 164 yıl önce bugün, iş yaşamındaki hakları için mücadele eden, bu uğurda yaşamlarını kaybeden kadınları ve yıllardır haklarımız için mücadeleyi sürdüren tüm kadınları selamlıyoruz.
Kadınlar yaşamlarının her döneminde ve her alanında ayrımcılıkla karşılaşmaktadır. Ülkemizde, çoğu ailede başlayan cinsiyete dayalı eşitsizlik okulda, üniversitede, evde, çalışma hayatında devam etmektedir. Her yaşta kadın ve kız çocuğu cinsiyet eşitsizliği ve bu eşitsizliğe bağlı şiddetle mücadele etmek zorunda kalmaktadır. Cinsiyete dayalı eşitsizlik ve cinsiyet eşitsizliğine dayalı şiddet bir insan hakları problemidir. Kanıksanamaz, normalleştirilemez ve buna kader denemez. Bunları anlamayı ve anlatmayı bir güne sığdıramayacağımızı bilsek de her türlü ayrımcılığa karşı durmaktan bıkmayacağız.
Son bir yıldır tüm dünyada olduğu gibi ülkemizi de etkileyen pandemi sürecinde, çalışma yaşamında işsiz kalan, istihdam kaybına uğrayan yüksek oranda kadınlardır. İş kaybı, fazla mesai, ev içi yükü artarken, kadına yönelik şiddettin de ivmelenerek artmakta olduğu görülmektedir. Her gün en az üç kadın katledilirken, kadın cinayetleri hukuk tarafından görmezden gelinmektedir.
Eşit, adil ve özgür bir toplum yaratmak için, · Yaşam hakkı elinden alınan, şiddete uğrayan kadınların soruşturma ve karar süreçleri adil yürütülmeli, iyi hal indirimlerine son verilmeli, · Haziran 2021`de yürürlüğe girecek olan çalışma yaşamında zorbalık ve tacize maruz kalan herkesi korumayı hedefleyen ILO 190 sözleşmesi imzalanmalıdır. · Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesine ve kadınların korunma taleplerine yönelik ihbar hatları ülkenin her coğrafyasından kadının ulaşabileceği nitelikte ve sürdürülebilir olmalı, · Bakım hizmetlerinin kadının yükü olmaktan kurtarılmalı, yerel yönetimler, bakanlıklar ve devlet kurumları nezdinde yaşlı, çocuk ve hasta bakım evleri yaygınlaştırılmalı ve etkinleştirilmeli, · Kadınlar şiddete maruz kaldıkları evlere geri dönmek zorunda bırakılmamalı, kadın sığınma evleri yaygınlaştırılmalı ve etkinleştirilmeli, kadın istihdam oranları artırılmalı ve kayıt dışı çalışmalar engellenmeli, · Cinsiyet rolleri "kader, görev, hak" olmaktan çıkarılmalı ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri her alanda verilmeli, okullarda müfredata alınmalıdır.
Kadınlar eşit iş, eşit ücret, eşit yetki ve eşit kadrolara sahip olmak için daha fazla çalışmaya mecbur bırakılmamalı adil çalışma ortamları yaratılmalıdır.
Kadınların hayatlarını karartan bu ilkel eşitsizliklere karşı durmak kültür, gelenek, din, ideoloji ve siyasetten bağımsız vicdani ve insani bir sorumluluktur.
Toplumlar tarafından yüzyıllardır kabul gören ve kanıksatılan, cinsiyet eşitsizliklerinin güç unsuru haline gelmesine bir son verilmelidir.
Kadına yönelik şiddeti önlemek, şiddeti temelinden çözmek için bir rehber niteliğinde olan İstanbul Sözleşmesine dair tartışmalar derhal sonlandırılmalı ve sözleşmede belirtilen yöntemler uygulanarak zihinlerde yaratılan güç dengesizliğine bir son verilmelidir.
Biz İnşaat Mühendisi Kadınlar biliyoruz ki İstanbul sözleşmesi yaşatır. Cedaw kadına yönelik her türlü ayrımcılığı engeller. 6284 korur. Kadınların öldürülmediği, cinsel, fiziksel, psikolojik ve siber şiddete uğramadığı, ayrıştırılmadığı, eşit eğitim, iş, ücret olanaklarına sahip olduğu bir gelecek ümidiyle, Kadınların hak ihlallerini konuşmak zorunda kalmayacağımız bir Dünya Kadınlar Günü ümidiyle, Ulaşabildiğimiz ve ulaşamadığımız tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
