Ankara Şubemizde Mobbing Ve Yasal Haklarımız Çevrimiçi Söyleşisi Düzenlendi

 

Ankara Şubemizde Mobbing Ve Yasal Haklarımız Çevrimiçi Söyleşisi Düzenlendi

İMO Ankara Şubesi 24. Dönem Kadın Komisyonu tarafından 23 Aralık 2020 Çarşamba günü "Mobbing ve Yasal Haklarımız" çevrimiçi söyleşisi Zoom uygulaması ve YouTube üzerinden düzenlendi.

Söyleşinin açılış konuşmasını İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ezgi Çimen yaptı. Çimen, bugünkü söyleşinin konusuna vurgu yaparak TMMOB Cinsiyet Ayrımcılığı ve Takip Sekreteryası`ndan ve İMO Ankara Şubesi 24. Dönem Kadın Komisyonu tarafından başlatılan "İyi Miyiz? İyileştirebilir Miyiz?" anket çalışmasından bahsetti.

Çimen`in ardından sözü İMO Ankara Şubesi Proje Yöneticisi Buket Çelik aldı. Çelik, söyleşi konukları İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Av. Nazan Moroğlu ve Mobbing İle Mücadele Derneği Başkan Yardımcısı, TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut`un özgeçmişlerini anlatarak sözü söyleşisinin moderasyonunu yöneten İMO Ankara Şubesi 24. Dönem Kadın Komisyonu Üyesi İnş. Müh. Melis Dilruba Turgut`a bıraktı.

Bulut, "İşyerinde bir veya birkaç kişiyi hedefleyerek, sistematik, tekrarlayan mağdurların sosyo-ekonomik ve sağlık açısından mağduriyetlerine yol açan ve onları toplum içinde yıpratan bütün girişimler, bezdiri faaliyetleri ‘mobbing` olarak adlandırılıyor. Bezdirinin tiplendirilmesinde yatay, düşey ve dikey yapılandırmaları iyi bilmek gerekiyor, mobbingin hangi konuda ne olduğunun sınıflandırılmasını yapabilmek ve aşamalandırabilmek açısından. Maalesef Türkiye`de kadınlar daha çok mobbinge uğruyor. Örneğin Avrupa`da kadınlara yönelik mobbingde %45`e %55 gibi bir oran var. Ama Türkiye`de bizim çalışmalarımızda %60-70`i buluyor. Mobbingin 5 aşaması var; çatışmanın başlangıcı, çatışmanın derinleşmesi, yönetimin müdahil olması, damgalama ve sonuç alma." dedi.

Moroğlu, "Mobbing daha çok işverenin işçinin işten ayrılması için başvurduğu bir yöntem. İşyerinde psikolojik tacizle mücadele etmek hem bireysel hem kurumsal çok yönlü bir mücadeleyi gerektiriyor bütün şiddet türlerinde olduğu gibi. Yasal yollara başvurmadan eğitim, bilgilendirme aşaması çok önemli. Kişi bir avukata da başvursa öncelikle hakları konusunda bilgilendiriyoruz. Belki kullanmak isteyecek bu haklarını ya da bilgi edinip gidecek. Mağdura destek programları ne yazık ki Türkiye`de çok az. Özellikle psikolojik taciz açısından destek amaca uygun bir şekilde uygulanamıyor. Elimizde birkaç hukuki dayanak var. Biri, 2011 yılında çıkan ‘Mobbing İle Mücadele Genelgesi`. Genelgede işverenden çalışanların tacize maruz kalmaması için gerekli önlemlerin alınması istenir. Kişiler bize başvurduklarında ilk söylediğimiz bunu işverenine söylemesi. Çünkü kanun da böyle diyor. Hukuki süreçte bakıldığında İş Kanunu, Borçlar Kanunu ve Türk Ceza Kanunu bize destek veriyor. Şiddetle mücadele bütüncül çalışmayı gerektirir," dedi.

Yaklaşık 90 dk. süren söyleşi soru-cevap bölümüyle sona erdi.

Söyleşiyi izlemek için tıklayınız