Kadınların Eşitlik Ve Özgürlük Mücadelesinde, En Önemli Kazanılmış Haklarından Biri Olan “İstanbul Sözleşmesi Uygulansın” Diyerek Kadın Dayanışmasını Selamlıyoruz

 

KADINLARIN EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNDE, EN ÖNEMLİ KAZANILMIŞ HAKLARINDAN BİRİ OLAN "İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSIN" DİYEREK KADIN DAYANIŞMASINI SELAMLIYORUZ

Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesi hayatın her alanında yüzyıllardır devam ediyor. Bu mücadelede bazı kilometre taşları var ki kendinden sonra gelen kadınların yolunu aydınlatmıştır. 25 Kasım 1960 tarihinde Dominik Cumhuriyeti`nde Mirabel kardeşlerin diktatörlüğe karşı verdiği mücadele nedeniyle katledilerek öldürülmesi de bu ana kilometre taşlarından biri olmuştur. 1999 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 25 Kasım`ın "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" olarak kabul edilmesiyle dünya kadınlarının birlikte dayanışma ve mücadelesi için simgesel bir gün olmuştur.

Ülkemizde cumhuriyetin ilk yıllarında Cumhuriyetin kadınlara sağladığı haklar, hukukta, eğitimde, iş hayatında ve siyasette fırsat eşitliği sağlayarak büyük bir ivmeyle toplumsal hayatı şekillendirmiş, kadının toplum içindeki itibarını artırmıştır. Günümüzde ise cumhuriyetin kazanımlarının birer birer yok edilmeye çalışıldığını üzülerek görüyoruz.

Günümüzde yanlış sosyo-ekonomik politikaların yarattığı ekonomik ve toplumsal sorunlar çığ gibi büyümekte, görünen ve görünmeyen şiddet artmakta ve bundan en çok kadınlar etkilenmektedir. Kadının var olan sorunları yetmezmiş gibi, ekonomik krizle birlikte pandeminin ağır şartları da hem ev hem iş hayatında kadının omuzlarına yüklenmiştir. Bu dönemi atlatırken geçim zorlukları nedeniyle ev içi emeğini arttırması gereken, ev içi bakım işleri nedeniyle işinden ayrılması gereken, iş yerlerinde kadro azaltılırken ilk gönderilen, ekonomik sıkıntılardan dolayı eşinden şiddet gören hep kadınlar olmaktadır.

Dünya Ekonomik Forumu (WEF), 2020 Cinsiyet Eşitliği Raporunda Türkiye, 153 ülke arasında 130. sırada yer almaktadır. Rapora göre kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması için en az 100 yıl, erkeklerle eşit ücrete sahip olması için ise 257 yıl geçmesi gerekiyor.

Tüm bu olumsuzluklar içinde ülkemizde son yıllarda kadın hakları alanında en önemli kazanımlardan biri olan, İstanbul Sözleşmesi adıyla bilinen "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" 2014 yılında yürürlüğe girdi. Sözleşmeyi 2011 yılında ilk imzalayan ülke Türkiye olmuştu. Kadınları orantısız bir biçimde etkileyen, kadına yönelik özel ve kamusal alanlardaki her türlü şiddeti önlemede toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının anahtar bir rol oynadığını benimseyen sözleşme, kadına yönelik ayrımcılığı da yasaklamaktadır.

Bu yıl içinde Ülkemizde, yalnızca kadın olmaktan yani cinsiyetinden dolayı 254 kadın öldürülmüş, yapılan açıklamalara göre geçen yıl aynı rakam 308 imiş, yüzde 24 azalma varmış. Kadın cinayetlerinin sadece bir sayı ile ifade edilmesi bile insanın kanını donduruyor. İstanbul Sözleşmesinin tartışmaya açılması yerine, tüm alanlarda uygulanması için acilen gerekli yasal düzenlemelerin yapılıp, eşitsizliklerin ve kadın cinayetlerinin önlenmesi gerekmektedir.

Biz, kadınlar için toplumsal eşitsizliğin giderilmesinde ve kadına yönelik her türlü şiddetle mücadelede en önemli kazanılmış haklarımızdan biri olan İstanbul Sözleşmesinin uygulanmasının takipçisiyiz.

Kadınların karşı karşıya kaldıkları bütün haksızlık ve kısıtlamalara karşı en önemli gücü örgütlülüğü ve diğer kadınlarla dayanışmasıdır. Unutulmamalıdır ki biz kadınlar hayatın her alanında varız. Eşitlik ve özgürlük talebimize ve olmak istediğimiz her alanda var olma mücadelemize, toplumun tüm kesimlerinden kadınlarla dayanışarak devam edeceğiz.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası

47. Dönem Kadın İnşaat Mühendisleri Komisyonu