İstanbul Şubemiz: Ders alınmamasının bedelini canımızla ödüyoruz
İstanbul Şubemiz: Ders alınmamasının bedelini canımızla ödüyoruz 2011 Van depreminin yıldönümünde, İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından yapılan açıklama. Hatırlanacaktır: 23 Ekim 2011`de Van, Erciş merkezli bir depremle sarsıldı. Henüz ilk depremin ağır şoku atlatılamamışken, 9 Kasım 2011`de de Van Edremit merkezli ikinci bir deprem daha yaşandı. Peş peşe meydana gelen depremlerde resmi rakamlara göre 644 kişi hayatını kaybetti. 2000`e yakın vatandaş yaralandı; 250 kişi ise enkaz altından sağ olarak çıkarıldı. İki depremde Van merkezinde ve ilçelerinde 2 bin 500 bina yıkıldı, 6 bine yakın bina kullanılmayacak derecede hasar gördü, 5 bine yakın bina da depremi orta ya da az hasarla atlatabildi.
Türkiye`nin bir deprem ülkesi olduğu biliniyor. Yapı stokunun deprem güvenliğinden çok uzak olduğu da sır değil. Van depremi bu gerçeği bir kez daha görünür kıldı. İşin ilginç tarafı, bu gerçek Van depreminden oniki sene önce meydana gelen Marmara depreminde de telafi edilemez derecede acı sonuçlarla kendisini göstermişti.
Marmara depreminden sonra, Türkiye`nin bir deprem ülkesi olduğu, topraklarının büyük bölümünün deprem kuşağı üzerinde bulunduğu, kentlerin neredeyse tamamının deprem kuşağı üzerinde kurulduğu defalarca vurgulandı ve özellikle yapı stokunun bir an önce iyileştirilmesi için çağrı yapıldı. Zamanın iktidar yetkilileri ise "artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı", "yapı stokunun depreme güvenli hale getirileceği" ifade edildi. Ancak verilen sözlerin tutulmadığı Van depremiyle bir kez daha açığa çıktı. Açıkçası Türkiye, Marmara depreminden kısa süre sonra unutuldu.
1998 Ceyhan depreminden alınmayan dersler 1999 Marmara depreminde tarifsiz acılarla kendisini gösterdi. Marmara depreminden ders alınmadığı 2011 Van depremiyle bir kez daha anlaşıldı. Van depreminden bu güne ülkemiz irili-ufaklı pek çok depremle sarsılmıştır ve her bir deprem yapı stokunun içler acısı halini açığa çıkarmıştır.
Sırada İstanbul depreminin olduğu bilim çevreleri tarafından sık sık dile getirilmektedir. İstanbul`un depreme nasıl bir tepki vereceği de bilinmez değildir. İstanbul yapı stokunun büyük bir bölümü olası bir depremde ayakta kalmayacağı açıktır. İstanbul`a dair iyimser deprem senaryolarında bile hayatını kaybedecek vatandaşların yüzbinleri aşması tahmin edilmektedir.
Gerçek budur ve bu gerçek iktidar tarafından görmezden gelinmekte, kentlerimizi ve yapılarımızı depreme hazırlamak için kayda değer adım atılmamaktadır. İstanbul`dan Van`a vatandaşlarımız kaderine razı halde deprem beklemektedir.
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul şubesi olarak çağrımız açıktır: Bir an önce deprem güvenliği sağlanmalıdır. Yapı denetimden güvenli yapılaşmaya, deprem toplanma alanlarından afet sonrası çalışmalara kadar depremle ilgili her aşama yeniden ele alınarak köklü değişiklikler gerçekleştirilmelidir. Bütün bunlar yapılmazsa vebali hiç şüphe yok ki deprem gerçeği ile yüzleşmeyenlerin üzerinde olacaktır.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu