Türkiye tarihinin en büyük katliamlarından biri olan 10 Ekim Ankara Garı katliamının üzerinden tam 5 yıl geçti. Ülkenin dört bir yanından gelerek Ankara`da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için toplanan kalabalığın içinde düzenlenen bombalı saldırıda 103 yurttaşımızı kaybettik, yüzlercesi de yaralandı.
Emek ve meslek örgütleri tarafından düzenlenmek istenen 10 Ekim mitinginin amacı, meslektaşlarımızın ve tüm emekçilerin haklarını savunmak, ülkemizin içine sürüklendiği çatışmalı ortama dur demek, bu şiddet iklimini ve ortamını dağıtmaktı. O günlerde ülkenin çeşitli yerlerinden ardı ardına acı haberler geliyordu. 6 Ocak 2015`te Sultanahmet`te, 7 Haziran seçimlerinden hemen önce Diyarbakır`da düzenlenen mitingde, 20 Temmuz`da ise Suruç`ta bombalı saldırılar düzenlenmişti. O yılın başından beri onlarca yurttaş hayatını kaybetmiş, birçoğu yaralanmış ya da evlerini terk ederek göç etmek zorunda kalmıştı. Ne yazık ki 10 Ekim katliamının ardından Ankara ve İstanbul`da bombalı saldırılar devam etti.
Dönemin Başbakanı bugünlerde, 7 Haziran-1 Kasım arasında yaşananlar için, "defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz" diyerek olayların arka planının açıklananlardan farklı olduğunu itiraf etmiştir.
Açıktır ki yaşananlar, milyonlarca yurttaşın 7 Haziran seçimleriyle ortaya koyduğu siyasi iradenin korkuyla teslim alınarak, yeni bir sürecin kapısını açmıştır. Başta emek ve meslek örgütleri korkutularak, yıldırılarak, sindirilerek etkisiz hale getirilmek istenmiş, tüm demokratik kitle örgütleri işlemez hale getirilmeye çalışılmıştır.
Son zamanlarda başta TTB ve Barolar olmak üzere emek ve meslek örgütlerinin üzerinde baskıların ağırlaştığına tanık oluyoruz. Belli ki, o dönemden farklı bir biçimde ama benzer bir amaçla emek ve meslek örgütlerine yönelik yeniden harekete geçilmekte, halkın iradesi yok sayılmaktadır. Halk sağlığı ve meslektaşlarının hakları için çabalayan TTB kapatılmak, adaleti ve hukuk devletini savunan barolar etkisizleştirilmek istenmekte, seçilmiş belediye başkanları ve siyasetçiler hapse atılmaktadır.
Bizler bugün, 10 Ekim`in anlam ve önemini bir kez daha hatırlatıyoruz. İnşaat Mühendislerinin öz örgütü olan İnşaat Mühendisleri Odası`yla meslektaşlarımızın çıkarları ve halkımızın yararı için çalışmayı; emeği, barışı ve demokrasiyi savunmayı ve birliğimiz TMMOB ile beraber aynı amaçlarla hareket eden TTB ve Barolar gibi emek ve meslek örgütleriyle dayanışmamızı sürdürüyoruz.
10 Ekim`in 5. yıl dönümünde, bahse konu bu kaotik dönem içerisinde terör eylemlerinde yitirdiğimiz tüm yurttaşlarımızın anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
