Ankara Şubemizde İstanbul Sözleşmesi Yaşatır Söyleşisi
Ankara Şubemizde "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" Söyleşisi
İMO Ankara Şubesi 24. Dönem Kadın Komisyonu tarafından 22.09.2020 tarihinde yapılan "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır" söyleşisinde Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü`ye yönelttiğimiz sorular üzerine açıklamalar:
Sözleşme, 01.08.2014 tarihinde yürürlüğü girmiştir ancak barındırdığı ilkeler ülkemizde uygulanmamaktadır.
Sözleşme, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi üzerine 4 ana madde etrafında toplanmaktadır. Bu maddeler önleme, koruma, kovuşturma ve kadın politikaları uygulamalarıdır. İlk madde olan şiddetin önlenmesi toplumsal cinsiyet eşitliğinden geçmekte; ancak toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerine geliştirilen çalışmaların durdurulması ve faaliyetlerin engellenmesi İstanbul Sözleşmesi`nin ruhuna aykırıdır ve uygulanmasını engellemektedir.
Bu ilkelerden, kadına yönelik şiddet ile mücadele alanında bütüncül, eş güdümlü ve etkili işbirliği içeren politikaların hayata geçirilmesi için devlete, hükümete, kurumlara yetki verilmesi ve çalışmalar yapılmasının sağlanması, medyada toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili yayın yapılması, yerel yönetimler ve ilgili bakanlık tarafından kadın sığınma merkezlerinin açılması, şiddet önleme ve izleme merkezlerinin önleyici politikalar ortaya koyması gibi ulusal eylem planlarının hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Peki, Cedaw ile farkı nedir?
1986 yılında imzalanan "Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Yok Edilmesi Sözleşmesi-Cedaw" kadınlara karşı yapılan her türlü ayrımcılık ile mücadele ederken "İstanbul Sözleşmesi" kadına yönelik şiddet ile mücadele eder.
İstanbul Sözleşmesi`nin izleme ve denetleme komitesi olan Grevio`nun 15 Ekim 2018 tarihli Türkiye Raporu`nun resmi çevirisinin devlet tarafından acilen yapılması gerekmektedir.
Sözleşmenin denetim mekanizması ise ancak doğru çalışan bir parlamenter sistem ile mümkün olacaktır. Ülkemizde hızla gelişen antidemokratik yapı, perde arkasındaki teokratik ve oligarşik yürütmelerin bilinçli olarak köklendirilmesi nedeniyle insan haklarının, hukukun yok edildiği bir süreçte parlamenter denetim mekanizmaları da çalışmamaktadır. Devletin yapması gerekeni halk sosyal medya üzerinden "yetebildiği" kadar adalet ve hukuk mücadelesi vermektedir.
Son olarak; Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu çalışması olan ülkemizde bu yılın Ağustos ayında Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattına düşen çağrılardan,
·Saldırıya uğrayanların %47`si fiziksel, %30`u psikolojik şiddete maruz kalmıştır.
·Aile içi şiddet mağdurlarının %81`i kadın, saldırganların ise %53`ü eş.
Kadını birey olarak görmenin yoludur İstanbul Sözleşmesi Canan Güllü
Her türlü şiddete karşı bu yolda mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz.