TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI 47. OLAĞAN GENEL KURULU ANA SORUNLAR KOMİSYONU TARAFINDAN HAZIRLANAN SONUÇ BİLDİRGESİ
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası 47. Genel Kurulu, covid-19 salgını ve ekonomik kriz sebebiyle, daha zor şartlarda gerçekleşmiştir. Ülkemizin bu zor şartları, olabilecek en kötü şekillerde geçirmesinin temel sebebi yönetememe krizidir. Ekonomimiz, neoliberal politikalarla üretmeyen, sadece özelleştiren, emekçilerin haklarını günden güne daha çok kırpan yaklaşımla kırılganlaştırılmış, sıcak paraya bağımlı hale getirilmiş, sıcak para çekildiği anda da bugünün enflasyon rakamlarına ulaşılmıştır. Türk Lirası, hızla değer kaybetmektedir. İşsizlik oranı rekor düzeye ulaşmıştır. Gençlik, başka ülkelerdeki yaşıtlarının çok uzağında bir gerçeklik içerisinde, geleceksizlikle boğuşmaktadır. Hükümetin ekonomi politikasının diğer bir yanı, ekolojiye ve kültüre verdiği zararda görülmektedir. Her gün bir başka cennet köşemiz ranta, talana uğramaktadır. Tüm bunların yanı sıra salgının daha da kırılganlaştırdığı şartlarda, yapılması gereken onca şey varken, tek yapılan turizm geliri için önlemleri askıya almak, salgının hayati boyutlara gelmesine izin vermek, sağlık hizmetlerinde, kamusal anlayıştan uzaklaşarak, halkı seçeneksiz bırakmak ve tüm yaşananların suçunu, yine vatandaşa yüklemek olmuştur. Salgın önlemi olarak gösterilen, yarı zamanlı çalışma sistemi, patronlara yaramış, çalışanlar, ücretsiz izinlerle işsiz hale getirilmiş, bunların yanı sıra tüm kaynaklar, emekçilere ve yoksullara değil, bazı sermaye gruplarını, kurtarmaya yönlendirilmiştir.
Bölgemizde, emperyalist paylaşım savaşları, durmaksızın, devam etmektedir. Komşumuz Suriye`de, ABD`nin beslediği iç savaş, bugün neredeyse onuncu yılına girecek. NATO müdahaleleriyle istikrarsızlaştırılan ve parçalanan Libya, bugün Türkiye`nin de dahil olduğu bir paylaşım savaşının içerisinde. Doğu Akdeniz`de yaşanan gerilim, halkları milliyetçi siyasetle düşmanlaştırıyor. İçeride Kürt sorununa değil çözüm bulmak, sürekli olarak kutuplaştırma ve baskı politikasıyla, birlikte yaşam olasılıkları günden güne daha çok zedeleniyor. Her gün gündemde yeni bir kadın cinayeti ve o cinayetin arkasında doğrudan iktidarın pompaladığı, kadın düşmanı, politikaların izi gözüküyor. Halk, adaleti sosyal medyada aramaya çalışıyor. Tüm bunların yanında, toplumda gericileştirme politikaları da hızla yayılıyor. Türlü skandallara karışan tarikatlar kollanmaya devam edilirken, muhalif sesler korkuyla bastırılmaya çalışılıyor. Eğitimde uzaktan eğitim sistemi deniliyor, fakat bunun altyapısına ilişkin herhangi bir tasarrufta bulunulmuyor. Doğrudan Milli Eğitim Bakanı tarafından, çocuk işçiliği toplumda olağanmış gibi gösteriyor.
Bütün bu olanlar, halkın yararı için çalışan bizlerin, en önemli gündemleridir. Bunun yanında mesleğimiz de; iktidarın yapı üretim sürecine rant temelli bakmasından kaynaklı olarak, bu alandaki nitelikli işin çok daha zora sokulması, kamu yararı için çalışan meslektaşlarımıza masraf` gözüyle bakılması, mesleki eğitim yine aynı kar odaklı bakış açısıyla gitgide niteliksiz bir hal almıştır.
Bu şartlar altında da meslek örgütümüz kararlılıkla; ülkenin bağımsızlığı, ülke kaynakları ve toplum çıkarlarının gözetilmesi, demokrasi, insan hak ve özgürlükleri, bilimin yol göstericiliği ve laiklik için mücadeleye, dün olduğu gibi bugün de devam edecektir. Odamız, başta TMMOB ve bağlı Odaları olmak üzere, yine sürekli olarak hükümetin saldırıları altında olan, diğer meslek kuruluşları, sendikalar ve demokratik kitle örgütleriyle, iş birliği ve güç birliğinin artırmasına yönelik çalışmalarını sürdürecektir. İnşaat Mühendisleri Odasının temel sorumluluklarından birisi de, mesleki bilgi ve birikimini kamunun yararı için kullanan bütün meslek odaları ile dayanışmaktır. Bu bağlamda içerisinden geçtiğimiz dönemde Baroların yasal mevzuatının değiştirilmesini hukuksuzluk olarak nitelendiriyor, 47. Genel Kurulumuz arifesinde Türk Tabipler Birliğinin pandemi koşullarında dahi hedef gösterilmesini ve tehdit edilmesini şiddetle kınıyoruz.
İnşaat Mühendisliği, ülkenin içerisinde bulunduğu siyasi ve ekonomik koşullardan, olumsuz etkilenen mesleklerin başında gelmektedir. Yapı üretim sürecinin öznesi olan meslektaşlarımız, uygulanan rant politikaları ile bilimin ve tekniğin adeta yok sayılması nedeniyle çalışma alanlarında, ara eleman statüsüne itilmektedirler. Uygulanan politikalar ve ekonomik kriz nedeniyle, mesleğimizdeki işsizlik oranları hiç görülmediği seviyelere ulaşmış, çalışma koşulları piyasa ilişiklilerine terk edilerek güvensizleştirilmiş, birçok mühendislik firması faaliyetlerine son vermiştir.
İnşaat mühendisliği hizmetlerinin ücret karşılıklarının gerçek değerine ulaşmasının sağlanması ve bu ücretlerin tahsil edilmesi konusunda yasal güvenceler oluşturulabilmesi için çalışmalar yapması, Yapı Denetim Yasası ve Yönetmelikleri ile Şantiye Şefi olma koşullarının düzenlenmesi konusunda üyelerimizin hak ve çıkarları ve Kamu yararı doğrultusunda çalışmalar yapması, İşçi Sağlığı ve iş güvenliği politikalarının, takipçisi olunması, meslek alanımıza ilişkin her türlü hizmeti, sağlayacak girişimlerde bulunulması, yasa ve yönetmeliklerle meslektaşlarımıza verilen hakların, diğer meslek disiplinlerince ihlal edilerek, meslektaşlarımızın çalışma alanlarını kısıtlayan her tür uygulamanın takipçisi olunarak bu tür uygulamaların engellenmesi için çalışması, inşaat mühendislerinin eğitim politikalarının çağdaş, bilimim ve tekniğin öngördüğü zeminlere taşınması konusunda, savunulan yöntemlerin geliştirilmesi ve uygulayıcısı olunması gerektiğini düşünmekteyiz.
İnşaat Mühendisleri Odası olarak önceliğimiz, bu hedefler dahilinde çalışarak, mesleğimizi, halkın yararına daha nitelikli ve adil şekilde yapabilmektedir. Meslek örgütümüzün tek amacı mesleki gereksinimler üzerine odaklanmak da değildir. Odamız ülkemizi emekten, barıştan, demokrasiden, laiklikten ve mesleki birikimini, kamu yararına kullanmaktan yana olan, mücadele çizgisini sürdürmeye devam edecektir.