Adana Şubemiz Adana-Ceyhan Depreminin 22. Yıl Dönümünde Ceyhan Deprem Anıtında Anma Töreni Düzenledi
İMO Adana Şube Başkanı Hasan Aksungur, Adana-Ceyhan Depreminin 22. yıldönümünde Ceyhan Deprem Anıtında gerçekleştirilen törende yaptığı basın açıklamasında deprem önlemlerine dikkat çekti. Ceyhan Belediye Başkanı Hülya Erdem`in de konuşma yaptığı törende, katılımcılar anıta çiçek bıraktı ve "Deprem Olurken Nasıl Davranılmalı" broşürü Ceyhanlılara dağıtıldı. 26 Haziran 2020
BASIN AÇIKLAMASI METNİ:
GÜVENLİ YAPI, GÜVENLİ YAŞAM ISRARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ
22 yıl önce, 27 Haziran 1998 tarihinde meydana gelen Adana - Ceyhan Depreminde kaybettiğimiz canları saygıyla anıyor, yakınlarının acılarını paylaştığımızı bir kez daha ifade ediyoruz.
İnşaat Mühendisleri Adana Şubesi olarak her yıl depremin yıldönümünde Ceyhan Deprem Anıtında yaptığımız anma töreni ve basın açıklamasıyla, depremlerin yıkıcı etkisini hatırlatıyor, dolayısıyla alınacak önlemlerin önemine vurgu yapıyoruz. Amacımız ülke olarak, kent olarak depremlere gerekli önlemler alınarak hazırlıklı olma yolunda adımlar atılmasını sağlamaktır. İstiyoruz ki bir doğa olayı olan depremler, alınmayan önlemler, yapılmayan denetimler nedeniyle afete dönüşmesin; insanlar beton yığınları altında canlarını kaybetmesin.
Ülkemiz, depremlerin ve diğer doğa olaylarının ortaya çıkarmış olduğu bedelleri bugüne kadar ağır bir şekilde ödemiştir, yeni bedeller ödemeye kimsenin tahammülü kalmamıştır. Bu depremler bilinen ama dillendirilmeyen, görünen ama görmezden gelinen sistemimize ait sorunları su üstüne çıkarmış; imardan yapılaşmaya, belediyecilikten ihale sistemine, eğitimden siyasete kadar eksik ve çarpık yönlerimizi sergilemiştir.
ÜLKEYE AFET YAŞATAN MÜHENDİSLİK HİZMETİ ALMAMIŞ YAPILARDIR
Depremlerin sonuçları da göstermektedir ki insanları öldüren, kayıplara yol açan, ülkeye afet yaşatan mühendislik hizmeti almamış yapılardır. İstiyoruz ki halkımız depremden sonra değil depremden önce inşaat mühendisleriyle tanışsın, onları dinlesin, yapılacakları da el birliğiyle herkesin üzerine düşen görevler çerçevesinde yapalım. Bu noktada halka düşen görev de deprem bilincine sahip olmak, eksiklikler ve alınmayan önlemler karşısında örgütlü olarak ülkeyi ve kenti yönetenlerden hesap sormaktır.
Ülkemizde 20 milyon mertebesinde olduğu bilinen yapı stokunun büyük çoğunluğu deprem kuşaklarında olup önemli bir kısmı depreme karşı güvenli değildir. Yapılması gereken, bilim, bilgi, deprem yönetmeliği ve mühendislik ilkeleri dikkate alınarak bu yapıların depreme karşı güvenli hale getirilmesidir.
İMAR AFFI İLE YENİ ZAFİYETLERE SEBEBİYET VERİLMİŞTİR
Ancak bugüne kadar ülkenin yapılaşma ve imar sisteminde sorunları giderecek, ihtiyaca cevap verecek adımlar atılmamıştır. İnşaat sektörü vahşi piyasa koşullarının eline adeta teslim edilmiştir. Bilimsel olarak yapı stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesi mümkünken ve 1999 yılından beri halktan toplanan deprem vergileriyle sorunlu yapı stokunun iyileştirmesinde kullanılabilecek önemli bir mali kaynak olmasına rağmen, bu kaynak amacı doğrultusunda kullanılmamıştır. Yine seçim öncesi oy ve rant kaygılarıyla çıkarılan imar barışı adı altındaki imar affı ile yeni zafiyetlere sebebiyet verilmiştir.
Ülkenin deprem önlemleri, ekonomik kriz ve işsizliğin yaratmış olduğu sorunlar, pandemi sürecinin yarattığı olumsuzluklar olmak üzere pek çok sorunu bulunurken, iktidar her zaman olduğu gibi ülkenin temel sorunlarını gündeme almak yerine yapay gündemler yaratmaktadır. Bu temel sorunlara çözüm yerine meslek odalarını hedefine alarak asıl uğraşının kendine muhalif olan kesimleri işlevsizleştirmek olduğunu ortaya koymuştur.
Bu davranışıyla siyasi iktidar, meslek odalarına değil, güvenli yapı üretimine, dolayısıyla topluma zarar vermektedir. Biz inşaat mühendisleri, bir yandan meslek odamıza sahip çıkarken, diğer yandan da güvenli yapı, güvenli yaşam ısrarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.
Bu doğrultuda yaptığımız çalışmaların bir parçası olarak mühendislik eğitiminin, güvenli yapı üretiminin önemli bir parçası olan mesleğimizi geliştirecek formasyonda olmasını sağlamak amacıyla başlattığımız kampanyayla inşaat mühendisliği bölümüne girişte asgari başarı sırasının 50.000 olarak değiştirilmesi ve kontenjanların düşürülmesini talep ediyoruz.
Tüm yaptığımız çalışmalar, toplumun, ülkenin yararı içindir. Bu anlayış doğrultusundaki ısrarımız devam edecektir.