İstanbul Şubemiz: Salgın Günlerinde Daha Güçlü Bir Şekilde Yaşasın 1 Mayıs

İstanbul Şubemiz: Salgın Günlerinde Daha Güçlü Bir Şekilde Yaşasın 1 Mayıs
 
Salgın günlerinde 1 Mayıs`a ve onun içerdiği anlama daha güçlü bir şekilde sahip çıkmanın ne kadar yakıcı bir ihtiyaç olduğu açığa çıktı.
 
Çünkü 1 Mayıs ne sadece sekiz saatlik işgünü için mücadele ile sınırlıdır ne örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını içerir ne de demokrasi mücadelesinin simgesel günlerinden biridir. Salgın günlerinde anlaşıldı ki 1 Mayıs, yıllar içinde genişleyen anlamı ile bugün yeni bir toplumsal düzenin kaçınılmazlığını işaret ediyor.
 
Dikkat edildiyse, korona virüs salgını başladığı andan itibaren en çok çalışma yaşamının nasıl düzenleneceği tartışıldı. Siyasi iktidar salgın tehlikesine rağmen üretime ara vermedi. Başta işçiler olmak üzere tüm çalışanların sağlıklarını riske edilerek işbaşı yapmaya mecbur bırakıldı. Salgın önlemleri nedeniyle kârdan zarar eden işverenler işten atma ya da ücretsiz izne çıkarma yolunu seçti. İşçi sayısını azaltan işverenler, çalışmaya devam edenlerin mesai saatlerini uzattı. Ancak fazla mesai ücreti ödemedi. Fazla mesai ücretini, korona virüsle mücadele kapsamında sokağa çıkma yasağı nedeniyle işbaşı yapılmayan saatlere mahsup etti. İşverenlerin çalışanlar için sağlıklı ve güvenli ortam sağlamadığı, temel hijyen kurullarının bile uygulanmadığı anlaşıldı. Etkili ve kalıcı salgın önlemleri alınmadı.
 
İnşaat mühendislerinin de yer aldığı şantiyelerin durumu ise kelimenin tam anlamıyla vahimdi. Binlerce işçi ve mühendis iptidai şartlarda çalışmaya zorunda bırakıldı. Şantiyelerde ne sosyal mesafeye dikkat edilmesi mümkün olabildi ne düzenli maske takıldı ne toplu yemekhane ve yatakhaneleri kullanmaktan vazgeçildi.
 
Özellikle kayıt dışılığın, sendikasızlığın, güvencesizliğin yaygın olduğu işkollarında mevcut olumsuzlukların çok daha ağır yaşandığı tespit edildi.
 
Bütün bunlar, sadece çalışma koşullarının değil bütün bir toplumsal yaşamın 1 Mayıs`ın gösterdiği hedefler doğrultusunda yapılandırılmasını zorunlu kılmaktadır.
 
1 Mayıs`ın içerdiği anlamlardan biri de sağlıktan eğitime kadar bütün alanların kamucu bir anlayışla düzenlenmesidir ki, son dönemde nitelikli ve parasız sağlığın, altyapı sorunu olmayan sağlık sisteminin sonuç değiştirici etkisi reddedilemez şekilde açığa çıktığı ifade edilmelidir.
 
Bilindiği gibi 1 Mayıs toplumsal eşitlik ve adaleti merkezine alan bir öze sahiptir; sosyal devlet talebini öne çıkaran bir çağrıdır; işsizlikle, güvencesizlikle, düşük ücretlerle, sağlıksız çalışma koşulları ile mücadele hattıdır. Ve bütün bunlardan yoksunluğun doğurduğu sonuçlar pandemi günlerinde yaşamımızı derinden etkilemiştir.
 
Bu nedenle vurgulamalıyız ki 100 yılı aşkın zamandır bayraklaştırılan 1 Mayıs`ın içerdiği anlamı toplumsal birleştirici ilan etmek önümüzdeki dönemde tarihsel sorumluluklarımızdan biri olacaktır.
 
Bu değerlendirmeler ışığında başta inşaat mühendisleri olmak üzere tüm çalışanların 1 Mayıs`ını kutluyor; emekçilerin birlik, dayanışma ve mücadele gününü selamlıyoruz. 30/04/2020
 
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
İstanbul Şube Yönetim Kurulu