İstanbul Şubemiz Meslekte 25 Yıl Onur Belgesi Töreni

İstanbul Şubemiz Meslekte 25 Yıl Onur Belgesi Töreni
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 11 Ocak 2020 tarihinde düzenlediği Meslekte 25. Yıl Onur Belgesi Töreni Şubemizin Konferans Salonu`nda gerçekleşti.
Tören Şube Başkanımız Nusret SUNA`nın açılış konuşmasıyla başladı. SUNA, Odamızın geçmişten buyana kenti ve mesleği ilgilendiren konularda kamuoyuna yapmış olduğu uyarıları hatırlatarak,  1961 yılında Odamızın Yapı Polisi önerisiyle kamuoyunun karşısına çıktığını ve yapı denetim sistemi için önemli bir hamle olduğuna dikkat çekti.  Odamızın 1960`ların sonuna doğru başlayan 1. Boğaz Köprüsü tartışmalarında da hakim rol üstlendiğini,  Boğaza köprü yapılmasına itiraz ettiğini, toplu taşımacılığı merkezine almayan ulaşım yatırımlarının sorunu ortadan kaldırmayacağını vurguladığını belirten SUNA, Türkiye`nin bir deprem ülkesi olmasından ve yapı stokumuzun mevcut olumsuzluğundan yola çıkarak geliştirilen mesleki denetim ve meslek uygulamalarının niteliğini yükseltmeyi amaçlayan mevzuat değişiklikleri ve uygulamalara varana kadar Odamız tarafından yapılan itirazların haklılığına dikkat çekti ve Kanal İstanbul Projesine değindi. "Bugün yaptığımız itirazların ne kadar dayanaklı olduğu zamanla açığa çıkacaktır ancak telafi edilmesinin mümkün olamayacağı sonuçlarla karşı karşıya kalmadan sorunun çözüme kavuşturulması, bir başka ifade ile Kanal İstanbul Projesinden bir an önce vazgeçilmesi önem arz etmektedir. Mesleki birikimimizi, bilgimizi, kentleşme politikalarındaki kazanım ve deneyimlerimizi kamuoyunun ve İstanbulluların bilgilendirilmesi doğrultusunda seferber etme görev ve sorumluluğu ile karşı karşıya bulunuyoruz. Bunu yapmaya mecburuz. Çünkü bu kadim kenti seviyoruz. Çünkü Kanal İstanbul bir yıkım projesidir. Biz İstanbul`un yıkımını seyretmek değil, sorunlarını çözüm sürecinin parçası olmak istiyoruz." diyen SUNA, "Bugün sizlere takdim edeceğimiz onur belgesi, sadece meslekte geride bırakılan yıllar adına teşekkürü ifade etmemekte, aynı zamanda dayanışma ilişkisi yaşatmak için birbirimize verdiğimiz sözleri simgelemektedir. Yani onur belgesi aynı zamanda bir taahhütnamedir. Bizlerin birbirimize, ülkemize, toplumumuza taahhüdü olduğu unutulmamalıdır. Biz inşaat mühendisleri mesleki bilgimizi ülke ve toplum yararına kullanacağız ve bunu yaparken omuz omuza durmaktan geri kalmayacağız. İşte taahhüdümüz budur." dedi ve meslekte 25 yılını dolduran meslektaşlarımızı kutlayarak konuşmasını sonlandırdı.
Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE ise konuşmasına merak etmenin, bilmenin ve anlamanın bir itici gücü olduğuna dikkat çekerek,  aklın doğru kullanılmasına ve bugünkü bilimsel ve teknolojik gelişmeleri ortaya çıkmasında önemli bir faktör olduğuna dikkat çekti ve "Merak olmasaydı, gökdelenler, köprüler, hanlar, hamamlar, metrolar, deniz yapıları, barajlar, bentler, tüneller yapılmazdı. Çabalarınız ve başarınız hiç te az değil. Yeraltını kolaylıkla delen, gökyüzüne uzanmayı sağlayan, yer altında, yer üstünde, su içinde çalışarak bugüne gelen meslektaşlarımı kutluyorum. Bu meslektaşlarımız var olan teknik ve teknolojik bilgileri doğru kullanmakla kalmayıp, bildiklerinden hareketle yeni bilgi ve teknolojilerin üretilmesine katkı yapmışlardır." dedi.  GÖKÇE, meslekte  25 yılını dolduran meslektaşlarımıza ülke ve mesleğe yaptıkları katkı için teşekkür ettiği konuşmasında gündemde sıcaklığını koruyan Kanal İstanbul Projesine ilişkin "İstanbul`un kuzeyindeki yapılaşmaya ilişkin "Anlaşılıyor ki; orman alanları, tarım alanları, meralar ve kıyıların yapılaşması için yeni araçlara ihtiyaç vardır. İnşaat sektörüne yeni kaynaklar yaratmak için İstanbul ve Trakya`nın bugünkü varlığını sürdürmesine ihtiyaç yoktur!" diyerek Kanal İstanbul Projesi, 3. köprü, 3.havalimanı ve Çanakkale Köprüsü gibi projelerinin, ilgili bölgeyi inşaat sektörünün bir arazisi haline getirmeye yönelik projeler olarak niteledi.  Kanal İstanbul Projesini ülke için yapılan "çok büyük bir ihanet" olarak niteleyen  GÖKÇE, "mesleğimize ve meslek Odamıza olan inancımız ve güvenimiz bugün de o günkü kadar genç ve diridir. Bugün de taşıdığımız heyecanın hiç bir sınırı yoktur. Geleceğimizi kazanma ve alınan haklarımızı yeniden geri alma mücadelemiz bundan sonra da devam edecektir." diyerek, "Artan toplumsal gereksinmelere rağmen; mesleki yetki, mesleki yeterlilik ve attığımız imzanın bizlere yüklediği sorumluluğu bilerek budanan yasal haklarımızı yeniden kazanmamız gerekiyor. Yasal haklarımızın yetersizliği sayısal çoğunlukla birleşince; ücret düşüklüğü, işsizlik ve haksız rekabet gibi önemli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu nedenle daha çok birliğe, dayanışmaya ve mücadele etmeye ihtiyacımız var." dedi ve "Sadece mesleki konularda değil, demokrasi ve insan haklarının geliştirilmesine katkı yapma çabası içinde oldunuz. Dağda, taşta, su altında ve su üstünde, her türlü doğa koşullarını aşarak mesleğimize ve ülkemize önemli katkılarda bulundunuz" diyerek meslekte 25 yılını dolduran meslektaşlarımızı kutlayarak konuşmasını sonlandırdı.
Konuşmalarının ardından meslekte 25 yılını dolduran 1994 mezunu törene katılan meslektaşlarımıza Onur Belgeleri takdim edildi.
ŞUBE BAŞKANIMIZ NUSRET SUNA`NIN ŞUBEMİZ TARAFINDAN MESLEKTE 25. YIL ONUR BELGESİ TÖRENİNDE YAPMIŞ OLDUĞU AÇILIŞ KONUŞMASI
Değerli Konuklar,
Değerli Meslektaşlarım,
Meslekte 25 yılını tamamlayan arkadaşlarımız için düzenlenen törene hoş geldiniz. Sizleri Şube Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyorum.
Mesleki süreçte yıldönümlerinin önemi yadsınamaz. Bugün 25 yılınızı tamamladınız. Temenni ediyorum ki sağlıklı bir halde daha nice 25 yılı geride bırakırsınız. Ve tabii umuyorum ki meslekte 40, 50, 60 yılları geride bırakmanız vesilesiyle düzenlenen tören için yine şubemizin çatısı altında bir araya gelirsiniz.
Bu mutlu gününüzde meslek örgütünüzle olmayı seçtiniz. Sizlere teşekkür ediyorum.
Mutluluğunuzun daim olmasını istiyor, mesleğinizi daha uzun yıllar başarıyla sürdürmenizi samimi duygularla diliyorum. 
Değerli Meslektaşlarım,

Bilindiği gibi Meslekte 25 Yıl Onur Belgesi Töreni, meslek odamızın kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenleniyor. Yani hem sizlerin 25. yılını kutlarken, bir taraftan da meslek odamızın yeni yaşını selamlıyoruz.
Bugün sizleri şube binamızda ağırlıyoruz. Bizlere bu şansı verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Çünkü bu mutlu gününüzde meslek örgütünüzle olmayı seçtiniz.
Bunun sadece törenle ilgili bir tercih olmadığına inanıyorum. Çünkü meslek odamızın son 25 yılını sizler omuzladınız; doğrular, yanlışlar, başarılar, başarısızlıklar kolektif bir iradenin eseriydi ve sizler bu kolektif iradenin asli özneleri arasındasınız.
Bu nedenle öncelikle sizlere teşekkür edilmelidir.
1954`te kurulan, kurulduğu günden bu yana da kamu yararından taviz vermeyen, ülke ve insan sevgisini baş tacı eden, mesleki etik ilkelerden vazgeçmeyen, mesleki niteliği yükseltmek için olanaklarını seferber eden, muhalif ve toplumcu karakterini koruyan, en zor şartlarda faaliyetlerine devam eden, mesleki tartışmalarda referans kurum olmayı başaran, bilimsel-mesleki etkinlikleri gerçekleştirmeyi asli görev sayan, emek ve demokrasi mücadelesinin katılımcısı olmaktan geri durmayan bir meslek odası yaratıldı.
Değerli Meslektaşlarım,
1954 yılından bu yana meslek alanımıza dahil konularda çok önemli tartışmalar yaşandı. Her birini hatırlatmak mümkün değil ancak birkaçıyla ilgili hafızalarımızı tazelemek isterim.
Örneğin 1961 yılında Odamız Yapı Polisi önerisiyle kamuoyunun karşısına çıktı. Yapı denetim sisteminin öncülü sayılan öneri o gün için oldukça önemli ve ileri bir hamleydi.
1960`ların sonuna doğru başlayan 1. Boğaz Köprüsü tartışmalarında Odamız başat bir rol üstlendi. Boğaza köprü yapılmasına itiraz etti. Toplu taşımacılığı merkezine almayan ulaşım yatırımlarının sorunu ortadan kaldırmayacağını vurguladı.
Türkiye`nin bir deprem ülkesi olmasından ve yapı stokumuzun mevcut olumsuzluğundan yola çıkarak geliştirilen mesleki denetim ve meslek uygulamalarının niteliğini yükseltmeyi amaçlayan mevzuat değişiklikleri ve uygulamalar 2000`li yıllarda meslek ajandamızda kendisine önemli bir yer açtı, mesleki tartışmalara damgasını vurdu.
Sadece bu üç konu değil hemen bütün konulardaki itirazının haklılığı ve önerilerinin yakıcı ihtiyaç olduğu zaman içerisinde açığa çıktı.
Değerli Meslektaşlarım,
Bugün bir başka tartışmayla karşı karşıyayız.
Evet tartışmanın, aslında sorunun ismi Kanal İstanbul`dur.
Bugün yaptığımız itirazların ne kadar dayanaklı olduğu zamanla açığa çıkacaktır ancak telafi edilmesinin mümkün olamayacağı sonuçlarla karşı karşıya kalmadan sorunun çözüme kavuşturulması, bir başka ifade ile Kanal İstanbul Projesinden bir an önce vazgeçilmesi önem arz etmektedir.
Mesleki birikimimizi, bilgimizi, kentleşme politikalarındaki kazanım ve deneyimlerimizi kamuoyunun ve İstanbulluların bilgilendirilmesi doğrultusunda seferber etme görev ve sorumluluğu ile karşı karşıya bulunuyoruz.
Bunu yapmaya mecburuz. Çünkü bu kadim kenti seviyoruz.
Çünkü Kanal İstanbul bir yıkım projesidir. Biz İstanbul`un yıkımını seyretmek değil, sorunlarını çözüm sürecinin parçası olmak istiyoruz.
İstanbul`un sorunlarının farkındayız. Bu kentin olası bir depreme direnmesi mümkün görünmüyor.
Yapı stoku güvenli olmaktan uzak, deprem görmeden binalar göçüyor, istinat duvarları yıkılıyor, altyapı sorunları günlük hayatı olumsuz yönde etkileyecek düzeyde, deprem toplanma alanları bile yok edildi, ulaşım sorunu çözülemiyor, sosyal kültürel hayat çölleştirildi.
Evet bu kent, İlhan Avcı Hocamızın ifade ettiği gibi batmaktadır ve Kanal İstanbul`un getireceği yükü kaldırması mümkün değildir.
Değerli Meslektaşlarım,
Sizler meslekte 25 yılınızı tamamladınız, meslek odamız 65 yaşını kutluyor. 
65 yıl önce de bugün de sadece mühendislik penceresinden bakmıyor, itirazımız insani, vicdani ve tarihi özelliklerle tamamlıyoruz.

Mücadele tarihimiz ve yaratılan mesleki-politik gelenek bu nedenle önem taşımaktadır.
Eğer Odamız;
-              65 yıldır mesleğimizin evrensel ve bilimsel kabullerinden ayrılmamışsa,
-              kamu yararını asla tartıştırmadıysa,
-              mühendislik bilgisini ülke ve insan sevgisiyle harmanladıysa,
-              bütün olanaksızlıklara rağmen bilimsel-mesleki etkinliklerden vazgeçmediyse,
-              meslektaşlarımızı donanımlı kılmayı asli hedef saydıysa,
-              mesleki uygulamaların niteliği yükseltmeyi temel amaç gördüyse,
-              meslektaşlarımızın sosyal ve özlük haklarını mücadele konusu haline getirdiyse,
-              mühendisliğin toplum yararına yapılabileceğini göstermeyi başardıysa,
-              toplumsal refah, barış ve adalet mücadelesine omuz verdiyse
inanın ki sizlerin katkısıyla olmuştur, sizler sayesindedir.
Değerli Meslektaşlarım,
Bugün sizlere takdim edeceğimiz onur belgesi, sadece meslekte geride bırakılan yıllar adına teşekkürü ifade etmemekte, aynı zamanda dayanışma ilişkisi yaşatmak için birbirimize verdiğimiz sözleri simgelemektedir. Yani onur belgesi aynı zamanda bir taahhütnamedir.
Bizlerin birbirimize, ülkemize, toplumumuza taahhüdü olduğu unutulmamalıdır. Biz inşaat mühendisleri mesleki bilgimizi ülke ve toplum yararına kullanacağız ve bunu yaparken omuz omuza durmaktan geri kalmayacağız. İşte taahhüdümüz budur.
Değerli Meslektaşlarım,
Mesleğe ilk adımınızı attığınız günden bu yana bu taahhüde uygun yaşadınız. Mesleki onuru, mesleki itibarı, mesleki etiği gözünüz gibi korudunuz; meslek odanızı güçlü kıldınız, referans kurum haline getirdiniz.
Onur belgesi yaşanmış yıllar için bir teşekkürdür elbette ama daha çok da geleceğe dair tasavvurun bugünden ilan edilmesidir.
İlan ediyorum ki, bizler bu meşakkatli mesleği yapmaya ve örgütlü yaşamaya devam edeceğiz.
Değerli Meslektaşlarım,
Onur Belgenizi almak üzere şube binamıza gelme nezaketini gösterdiniz.
Onur Belgesini alan yakınlarınızı, arkadaşlarınızı yalnız bırakmadınız.
Sizlere ne kadar teşekkür etsem, kifayetsiz kalır. Var olun, sağ olun.
Tabii bu arada beni dinleme sabrını da gösterdiniz. Teşekkür ediyor, daha nice 25 yıllara temennisiyle saygılar sunuyorum.