İstanbul Şubemiz-13. Ulaştırma Kongresi

İstanbul Şubemiz-13. Ulaştırma Kongresi
 
Odamız adına İstanbul ve  Erzurum Şubeleri olarak "Prof. Dr. Aydın Erel Anısına" düzenlemiş olduğumuz 13. Ulaştırma Kongresi, 10-11-12 Ekim 2019 tarihinde gerçekleşti.
 
Kongre açılış konuşmaları ile başladı. İMO Erzurum Şube Başkanı Prof. Dr. Ahmet TORTUM`un konuşmasıyla başladı. TORTUM, "2019 yılında, 100. Yılını onurla kutladığımız Milli Mücadelenin temellerinin atıldığı şehir Erzurum`da, 13. Ulaştırma Kongresi`nin gerçekleşmesinden büyük mutluluk duymaktayım. Bu kongrede ilk defa Ülkemizde ulaştırma alanında unutulmaz çalışmalar yapan ve katkılar sunan bilim insanlarının anısına kongre düzenlenmesi kararı alınmıştır. Bundan dolayı 13. Ulaştırma Kongresinin Prof. Dr. Aydın EREL`in anısına düzenlenmesi, daha sonra düzenlenecek kongrelerde ulaştırma alanında katkı sağlayan bilim insanlarımızın anılmasına vesile olacaktır, bu bakımdan da önemlidir. Ulaştırma sorunları her kentin kendi özelinde yaşadığı ve tüm dünyanın ortak olarak yaşamakta olduğu en önemli sorunlardandır. Ulaşımın ekonomik, sosyal, kültürel, çevresel etkileri vardır. Ulaştırma problemlerine çözüm arayışlarında, ulaşımın etkilerinin hepsi göz önünde bulundurularak, problem bir bütün olarak incelenmelidir. Kentlerimizde yaşanan sorunların temel kaynağı ulaşım problemlerine günübirlik çözümler üretilmesi yaklaşımıdır. Bu şekilde çözümlerde günü kurtarıp gelecekte daha büyük bir probleme neden olabilmektedir. Günümüz kentleri gün geçtikçe trafik sıkışıklığı, gürültü, zaman ve yakıt kaybından dolayı yaşanılamaz bir hal almaktadır." diyerek, kongreye emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.
 
Ardından Şube Başkanımız Nusret SUNA konuşmasını yaptı. "Odamız ilk ulaştırma kongresini 45 sene önce toplamış. 1974 yılındaki ilk kongreden 2019 kongresine kadar geçen zaman zarfında önemli bir birikim elde edilmiş, çok değerli tartışmalar gerçekleştirilmiş. Odamız ulaştırma alanında referans kurum haline gelmiş. Elbette bu sonuç değerli akademisyenlerin, uzman meslektaşlarımızın desteği ile açığa çıkmış.  Tam da bu noktada, 13. Ulaştırma Kongresi`nin adandığı değerli hocamız Aydın Erel`den kısaca söz etmek isterim. Pek çoğumuzun yakından tanıdığı hocamızı Türkiye özellikle 2004`te Pamukova`da meydana gelen hızlandırılmış tren kazasıyla tanıdı. Bilim insanlarının kaderindendir. Afetten, kazadan sonra hatırlanırlar. Görüşleri istenir ve ne yazık ki afetin sıcaklığı geçtikten sonra bilim çevreleri, üniversitelerin sınırlarına çekilirler.  Aydın Erel Hocamız, ulaştırma politikaları, özellikle de demiryolu taşımacılığı üzerine yoğunlaştı. Demiryollarının alt ve üst yapısıyla ilgili çok değerli çalışmalar gerçekleştirdi. Hızlandırılmış tren seferleri başladığında yaptığı itirazlar ne yazık ki karşılıksız kaldı.  Facia yaşandıktan sonra görüşleri raftan indirildi ancak iş işten geçmişti. Değerli Hocamızın dönemin Ulaştırma Bakanına kongrede söylediklerini burada bir kez daha hatırlatmak isterim. Aydın Erel hocamız olanca nezaketiyle, ``Ulaştırma Bakanlığı`nın gerekli teknik yeterlilik sağlanana kadar hızlı treni seferden kaldırmasını istirham ediyorum`` demişti. Bilim insanlarının öngörüsü bilime, bilimsel verilere dayanır. Tek hareket ve dayanak noktası budur. Bilim insanlarının söylediklerine kulaklarınızı kapatırsanız, katliam haline gelen kazalara davetiye çıkarırsınız. Nitekim Pamukova`da 41 yurttaşımız hayatını kaybetti." diyen SUNA, "bilime kulaklarını kapatanlar ölüme, acıya, gözyaşına gözlerini açarlar" sözleriyle devam etti.
 
Ulaştırma biliminin temel doğrularının kent içi ulaşımda toplu taşımacılık hedefli,  bütünleşik, sürdürülebilir ulaşım yaklaşımını temel aldığını, ulaştırma yatırımlarının buna göre belirlenmesi gerektiğini belirten SUNA, kent içi ulaşımdan başlayarak bütün bir kent hayatı, kentin, kentlilerin ihtiyacına göre göre değil neoliberalizmin kent politikasına uygun olarak düzenlenmekte olduğuna dikkat çekti.
 
İnsan hayatının ve deprem ve deprem sonrası afet sürecine önem verilmediğini, kent içi ulaşım tartışmasıyla ilintili olacak şekilde, afet sonrası kullanılacak olan ulaşım güzergâhlarının yok edildiğini, bazı yolların otoparklarla kesintiye uğradığınA dikkat çeken SUNA, "Ulusal/uluslararası sermaye grupları kendi ihtiyaçları doğrultusunda emretmekte ve ne yazık ki emir harfiyen hayata geçmektedir. Buradaki temel soru, kentlerin kimin için düzenlendiğidir." sözleriyle devam etti.
 
"Birinci Boğaz Köprüsü ile ilgili tartışmalar sürerken zamanın gençleri bir kampanya açar. Kampanya, "Boğaza değil Zapsuyu`na köprü" başlığı ile yürütülür. Elbette karşılaştırılabilir örnekler değildir ancak Zapsuyu`na köprü yapılması çağrısının simgesel önemi bulunmaktadır. Boğaz Köprüsü ve Zapsuyu tartışması, kentlerin ve ulaşım yatırımlarının kim için, hangi ihtiyaca binaen düzenleneceği, siyasi iktidarların tercihinin ne olacağı ile doğrudan ilgilidir. Bugün İstanbul`da üçüncü köprü yapıldı. Marmaray`dan köprülü kavşaklara kadar kamu kaynakları ulaşım sorununun çözümü doğrultusunda harcandı. Peki, kent içi ulaşım sorunu çözüldü mü? Hayır." diyen SUNA, ülkemizdeki ulaşım yatırımlarının, belli bir bölgedeki sorunu çözmek üzerine gerçekleştirildiğini, Boğaz köprüsünün bile Ulaşım Ana Planı dahilinde olmadığını, köprünün nereye yapılacağı ve bağlantı yollarının nerelerden geçeceği helikopter gezisiyle belirlenmesinin sorunların çözülmesine değil yeni sorunların doğmasına yol açtığına dikkat çekti.
 
Ulaşım yatırım süreçlerinin katılımcılığa kapalı tutulduğunu, ne meslek odalarından ne de ulaşım mühendisliğinin duayenlerinden ne de bölge ve kent halkından görüş alınmadığına dikkat çeken SUNA, "Ben yaparım, olur" anlayışı ile yatırımlara yön verilmesi anlayışından vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizen SUNA, konunun bütün bileşenlerini bir araya getirerek kentleşme ve buna bağlı olarak ulaştırma politikalarının gerçekleşmesi gerektiğinin altını çizdi. 
 
"Ulaştırma politikaları konusu, tek harfli alfabe değildir. Her ne kadar 13. Kongremiz "Yaşanabilir Kentler İçin Kent-Ulaştırma Birlikteliğinin Uyumlu Gelişimi" ana temasına ayrılmış olsa da, ifade etmeliyim ki ulaştırmadaki durum bir ülkenin gelişmişlik seviyesi ile doğrudan bağlantılıdır. Temel kıstas şudur: Kent içi ulaşımda toplu taşımacılık esas alınacaktır. Kara, deniz ve demiryolu ulaşımında, deniz ve demiryolunun gözle görülür ağırlığı olacaktır. Ve mutlaka kent içi ya da dışı ulaşıma dair her şey bir plan dahilinde yapılacaktır.  Kaldı ki salt ulaşma kavramıyla konuya yaklaşmak da yetersiz kalmaktadır. Özellikle ulaştırma yatırımları için yok edilen ormanları, su havzalarını, yeşil alanları, kent estetiğinin temel kabullerini, motorlu taşıtların karbon salınımının insan sağlığına verdiği zararı akla getirince karşı karşıya kalınan tablo daha karanlık bir hal almaktadır." diyerek konuşmasını sürdüren SUNA, "doğayı korumayı amaç edinen sürdürülebilir, bütünlüklü ulaşım politikalarının hayata geçirilmesi doğrultusundaki ısrarımızın arkasında durmaya devam edeceğimizi bir kez daha vurguluyorum. Başta düzenleme ve bilim kurulu üyeleri olmak üzere emeği geçenlere teşekkür ediyor, kongremize başarılar diliyorum." diyerek konuşmasını sonlandırdı.
 
Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güngör EVREN konuşmasında,  Prof. Dr. Aydın Erel`e ilişkin "ülkemiz ulaştırma alanının son kırk yılında eğitimci niteliği, araştırmaları, yayınları, coşkulu ve dik duran kişiliğiyle iz bırakan, en verimli çağında aramızdan ayrılması ile hepimizi derinden üzen değerli akademisyenlerinden biridir. Benim için ise öğrencilik yıllarında Üsküdar-Kabataş araba vapurlarında karşılaşıp sohbet etme olanağı bulduğum öğrencim, akademik yükselişini yakından izlediğim, doçentlik ve profesörlük jürilerinde yer aldığım değerli meslektaşımdır. Orijinal ve ilginç bildirileriyle katılmayı hiç ihmal etmediği ve değerli katkılar sağladığı Ulaştırma Kongreleri açısından da unutulamaz önemli bir yere sahip bulunmaktadır." diyerek "Sonunda Cumhuriyet ile taçlanacak yolun başlarındaki çok önemli bir aşama olan Erzurum Kongresi`nin 100., demiryolu ağımızın Erzurum`a erişmesinin 80. yılında bir ulaştırma etkinliğini Erzurum`da gerçekleştirmek gerçekten anlamlı. Ulaştırmamız açısından Erzurum, Cumhuriyetimizin "Demir ağlarla ördük Anayurdu dört baştan" kıvancının "Demiryollarımızı Türk Mühendisi, Türk İşçisi ve Türk Sermayesiyle" gerçekleştirmeyi sim-geleyen aşamasıdır." dedi.
 
EVREN konuşmasında kentsel ulaştırmanın belirtilen boyutların yanında, daha da önemli olarak insanların günlük yaşamlarıyla iç içe ve doğrudan yaşam huzurları ve mutluluklarıyla ilgili olduğunu,  ulaştırmanın dünyada ve ülkemizde her zaman gündemin başında yer aldığını belirtti.  Ulaştırma konusunun kırk yılı aşkın bir geçmişi olan "Ulaştırma Kongresi" ile ilgi odağı olmayı sürdürdüğüne değinen EVREN "Ülkemizin ekonomisinin gelişiminde ulaştırma bir sorun hatta dar boğaz olma konumunda. Yaşamsal nitelikte olan ulaştırma sorununun daha ağırlık kazanarak süreceği anlaşılmaktadır. Kongrelerimizde izlenen öncelikli ilke, bilimsellikten ödün vermeden, özellikle, ülkemizin ulaştırma sorunları üzerinde düşünmektir. Bu bağlamda dünyadaki ulaştırmaya ilişkin gelişmelerin ve yeniliklerin izlenmesini önemsemekteyiz. Bilimin ışığında, ülkemizin İstanbul başta olmak üzere büyük kentlerimizin ve diğer kentlerimizin ulaştırma etkinlikleri ile ilgili sorunların saptanması, çözümlenmesi ve çözümlerinin geliştirilmesi kongrelerimizin başlıca uğraş alanını oluşturmaktadır." dedi ve konuşmasını "Kongre çalışmalarının ve sonuçlarının yararlı olması en büyük dileğimizdir. Katkıları ile Kongremizi gerçekleştirebilmemizi sağlayan bildiri sahiplerine, Bilim ve Danışma Kurulu üyelerine; görüş, öneri ve eleştirileriyle Kongremizi değerlendiren katılımcılara içten teşekkürlerimizi sunuyoruz." diyerek sonlandırdı.
 
Oda başkanımız Cemal GÖKÇE, ulaşımın İstanbul ve benzeri büyük kentlerimiz açısından önemli bir konu olduğunu belirtti ve ulaşımın bir felsefesi olduğuna işaret ederek, bu felsefenin İstanbul dışındaki tüm kentlerimizde yaşayan sivil insanlara, meslektaşlara ve kent yöneticilerine de aktarmak amacıyla kongrenin Erzurum`da yapıldığına dikkat çekti. Ülkemizde bilim/bilgi insanlarına yeterli ölçüde önem verilmediğini, İnşaat Mühendisleri Odası`nın ise ülke ve mesleğe katkı sağlayan insanların adına seminerler, konferanslar ve kongreler düzenlediğine değinen GÖKÇE, bu kongrenin de bu anlayışla AYDIN EREL anısına düzenlendiğini belirtti.
 
GÖKÇE, Aydın EREL`e ilişkin "Sayın Erel her koşulda düşüncesini ifade eden önemli bir bilim insanıdır. Kendisini yakından tanımış olmaktan ve bu kongreyi onun adına yapıyor olmaktan da büyük bir mutluluk duyuyorum. Ne yazık ki kendisini çok genç yaşta kaybettik. Birçok insanın cesaret bile edemediği konuları, özellikle ulaştırma da demiryolu ulaştırmasını ve sorunlarını dile getirmiş olması, bilimsel etiğin ve bilimsel ahlakın ne kadar önemli bir konu olduğunu da ortaya koymuştur." diyerek "Aydın Hoca testi kırıldıktan sonra değil, testi kırılmadan önce konuşurdu." dedi.
 
GÖKÇE, ulaştırma sistemlerinin ülkemizde planlama bütünlüğü çerçevesinde yönetilip yönlendirilemediğinin altını çizdi ve ulaşım projelerinin çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarının tartışılamadığını, çoğu zaman herhangi bir fizibilite yapılmadan "proje" ölçeğinde konuya bakıldığına dikkat çekerek, yapılan yatırımların kamusal yarar sağlaması gerektiğini vurguladı.  
 
GÖKÇE, "Ulaştırma alanında yapılan yatırımlar araçların taşınmasına göre değil, insanların erişimlerini karşılayacak şekilde yapılması gerekmektedir. "Çevre koruma ve geliştirme" üzerine kurulu olmayan, dünün kentsel değerlerini yok sayan," "insanı odak noktasına almayan bir "ulaştırma sistemi" sürdürülebilir değildir. Açıkçası kentleri otomobillere uydurmak yerine, otomobilleri kente uydurmak sürdürülebilir ulaştırmanın ana halkası" olarak planlanmalı ve uygulanmalıdır. Enerji kullanımı, çevrenin korunması ve maliyet açısından daha ucuz olan ve gelişimi tüm dünyada desteklenen demiryollarına gereken destek verilmelidir. Ayrıca üç bir tarafımız deniz olmasına rağmen deniz ulaşımına gerekli önem verilmemiştir. Deniz ulaşımı desteklenmeli yük ve yolcu taşıma oranları artırılmalıdır." dedi ve kongrede emeği geçenlere teşekkür ederek, başarı dilekleriyle  konuşmasını sonlandırdı.
 
Açılış konuşmaları bölümünde TÇMB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih YÜCELİK, proje ömrü boyunca çok az bakım-onarım gerektiren beton yollar uzun ömürlü, sağlam ve yerli bir alternatif olduğuna vurgu yaptı. YÜCELİK, "Bu nedenle Avrupa`da ve ABD`de yaygın olarak kullanılmasına rağmen, ülkemiz KGM yol ağında sadece 8,1 kilometre beton yol bulunuyor, uygulamanın yaygınlaşması için Birlik olarak faaliyetlerimizi yürütüyoruz" dedi.
 
Erzurum Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Fevzi POLAT konuşmasında Erzurum`daki ulaşımın tarihçesine değindi. Erzurum`daki ulaşım projelerine de değinen POLAT, Erzurum`un eski bir ilçesi olan (Yenisu) Çerme`de (şimdiki Bingöl-Karlıova ilçesinin bir beldesi)  beklenen deprem konusuna ilişkin Erzurum`da bir kongre yapılmasını önerdi ve kongreye başarılar diledi.
 
Erzurum Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Birol SOYSAL ise konuşmasında kongrenin ulaştırmaya yapacağı katkısına değindi ve Erzurum`da yapılmasından mutluluk duyduğunu belirterek kongreye başarı dileklerini iletti.
 
Açılış konuşmalarının ardından "Prof. Dr. Aydın Erel Anma Etkinlikleri" bölümünde Aydın Erel`in hayatına ilişkin bir video sunumu izlendi. Ardından Prof. Dr. İsmail ŞAHİN, "Ben Bu Trene Binmem, Sevdiklerimi de Bindirmem" başlıklı Aydın EREL`e ait anma sunumunu gerçekleştirdi.
 
ŞAHİN, İnşaat mühendisliğinden mezun olduktan sonra Aydın Erel ve Enver Berkmen`in teşvikiyle ulaştırma dalında yüksek lisans eğitimime başladığını belirtti ve Aydın EREL`in kendi meslek yaşamındaki etkisine değindiği sunumunda, Aydın Erel`in demiryolu üstyapı laboratuvarı kurma hayalinden bahsetti. Aydın EREL`in 1990`larda TCDD başta olmak üzere Ulaştırma Bakanlığı ve TÜBİTAK ile bu konuda destek bulmak için işbirliği yapmak istediğini, fakat çabalarının karşılık bulmadığını, önerdiği demiryolu laboratuvarı altyapısı kurma proje başvurusunun reddedildiğini anlattı. "Halbuki, kendini demiryolculuğa adamış Aydın Hoca`ya bu olanak verilmiş olsaydı, bu laboratuvarda demiryolu sorunlarını çözmeye dönük araştırmalar yapılabilecek ve çok sayıda yeni demiryolu uzmanının yetişmesi mümkün olabilecekti." diyen ŞAHİN, yapılan bunca demiryolu yatırımına karşın ülkemizde hala böyle bir laboratuvarın kurulamamış olmasına da dikkat çekti.   
 
"Aydın Hoca demiryolu altyapısı ve üstyapısı konularında ülkemizde çalışmalar yapan, deyim yerindeyse kendini yetiştiren çok az sayıda uzmandan biriydi" diyen ŞAHİN, 22 Temmuz 2004 tarihinde Pamukova`da meydana gelen hızlandırılmış tren faciasına ilişkin "İstanbul-Ankara demiryolu hattında yapılmaya başlanmış olan hızlandırma çalışmalarında kendisinden görüş alınmaması onu rahatsız ediyordu. Demiryolu ulaştırması altyapısı, üstyapısı ve taşıtlarıyla bir bütündür. Bu bileşenler arasındaki karşılıklı etkileşimler hız arttıkça güvenlik bakımından daha önemli ve kritik hale gelmekte, tüm bu ilişkilerin farkında olabilmek için de konu hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmak gerekiyordu. Aydın Hoca hızlandırma işini yapanların bu bilgi birikimine sahip olmadıklarını, hatta yapılan iş hakkında bilinmesi gerekenlerin, tabii muhtemel sonuçlarının, farkında bile olmadıklarını biliyordu." diye anlatan ŞAHİN,  Aydın EREL`in 41 kişinin ölümü ve 89 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan hızlandırılmış tren kazasında uyarılarına ve çabalarına rağmen yaşananlardan olumsuz yönde etkilendiğini anlattı. Aydın Erel`in özel yaşamından kesitlere de yer veren ŞAHİN "Aydın hocamı özlüyorum. İyi ki onun öğrencisi oldum. İyi ki onu tanıdım, Işıklar içinde yatsın" diyerek sözlerini tamamladı.
 
Prof. Dr. Aydın Erel Anma Etkinliklerinin ardından "Neden Beton Yollar?" konusunda Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Teknik Asistanı Mustafa Barışcan AKBELEN sunumunu gerçekleştirdi. Sunumda dünyada en fazla bitüm üretimine sahip olan ABD`de beton yol kullanım oranının ağır taşıtların olduğu otoyollarda yüzde 50, bitüm kaynağı sınırlı olan Avrupa`da ise yüzde 40 seviyelerinde olduğu dile getirildi. Sadece otoyollarda değil Avrupa örneğinde olduğu gibi köy-kasaba ve şehir içi yollarda yüzde 60`a varan seviyelerde Beton Yolların yaygın olarak kullanıldığını; ancak buna rağmen ülkemizde tercih edilmemesinin ana nedenlerinin yeterli bilgi birikiminin oluşmaması, tecrübe eksikliği ve bazı doğru bilinen yanlışlar olduğu belirtildi.
 
Kongrenin 1. Oturumu Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE ve Prof. Dr.  Serhan TANYEL tarafından yönetildi. Bu oturumda Çağrılı Konuşmacı Prof. Dr. Haluk GERÇEK, "Yaşanabilir Kentler İçin Kent ve Ulaştırma Politikaları" konulu sunumunu gerçekleştirdi.  Bu oturumda Seyahat Talep Matrisinin Doğrudan Tahmininde Şartlı Başlangıç Bilgilerinin Sınanması,  Türkiye`de Sürdürülebilir Ulaşım için Türlerarası (Intermodal) Ulaşım Sistemi Kentiçi Raylı Sistemlerde Tren İşletimi Analizi Ve Demiryolu Üstyapı Bakım-Yenileme Çalışmaları için bir Karar Destek Modeli Önerisi başlıklı bildiriler sunuldu.
 
İkinci oturum Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güngör EVREN ve Prof. Dr. HaliM CEYLAN tarafından yönetildi. Bu oturumda Çağrılı Konuşmacılar Erzurum Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Abdulgaffur YENİAY ve Karayolları 12. Bölge Müdürü Esat Mahmut PARTAL "Erzurum Ulaşımının Durumu"na ilişkin bir sunum gerçekleştirdiler. Bu oturumda Toplu Taşıma Ağ Tasarımı ve Sefer Sıklığı Problemlerinin Çözümü: Sezgisel Bir Yaklaşım , Yaşlı Yolcuların Bedava Toplu Taşıma Kullanımının Yolculuk Davranışlarına Etkisinin İncelenmesi,  Üniversite Yerleşkelerinde Ulaşım Sistemi ve Yolculuk Talebinin İncelenmesi: Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Yerleşkesi Örneği ve Otobüslerde Araç İçi Güvenlik Uygulamaları ile Cinsiyet Eşitliği Arasındaki İlişkinin İncelenmesi başlıklı bildiriler sunuldu.
 
Kongrenin ikinci günü 3.oturum Şube Başkanımız Nusret SUNA ve Prof. Dr. Soner HALDENBİLEN tarafından yönetildi. Bu oturumda Çağrılı Konuşmacı Dr.İsmail Hakkı ACAR, "Kentiçi Ulaşıma Farklı Yaklaşan Fark Yaratan Belediye Başkanları" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Bu oturumda İstanbul Metrobüs Koridorundaki Trafik Akımlarının GPS Verilerinden Yararlanarak İncelenmesi, Kentiçi Ana Toplu Taşıma Sistemlerinin Kümeleme Analizi Yöntemiyle İncelenmesi: Erzurum Örneği, Dinamik Yolculuk Paylaşımı Eşleştirme Algoritmalarında Kullanılan Değişkenlerin Algoritma Performanslarına Etkisinin İncelenmesi ve Toplu Ulaşım Sisteminde Geleneksel Otobüslerle Elektrikli Otobüslerin Karşılaştırılması: Manisa Merkez - Muradiye Mahallesi - Celal Bayar Üniversitesi Ana Kampüsü Ulaşım Hattı Özeli başlıklı bildiriler sunuldu.
 
Kongrenin 4.oturumu Şube Yönetim Kurulu Sekreter Üyemiz Doç. Dr. Murat Serdar KIRÇIL ve Prof. Dr. Atakan AKSOY tarafından yönetildi. Bu oturumda Ulaştırmada Erişim ve Sürdürülebilirlik Ortak Paydası Olarak Yürünebilirlik: Davutpaşa Yerleşkesi Örneği, Akıllı Ulaşım Sistemlerinin Engelli Bireylere Yönelik Uygulamaları, Üniversite Yerleşkelerinde Yaya Erişilebilirliğinin Araştırılması: Pamukkale Üniversitesi Örneği ve Işıksız Kavşaklarda Farklı Yaya Gecikme Modellerinin İncelenmesi başlıklı bildiriler sunuldu.
 
Kongrenin 5.oturumu Erzurum Şube Başkanı Prof. Dr.Ahmet TORTUM ve Odamız 2. Başkanı Cemal AKÇA tarafından yönetildi. Bu oturumda Çağrılı Konuşmacı Nadir Yayla, "Ülkemizde Ülke ve Kentler Düzeyinde Ulaştırma Yatırımlarına Karar Verme Süreci Hakkında Görüş Ve Öneriler " başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Bu oturumda Kış Kentlerinde Bisiklet Kullanımının İncelenmesi: Erzurum İli Örneği, Eskişehir`deki Kent İçi Bisiklet Kazalarının İncelenmesi, İstanbul Çevre Yollarında Yağmurun Serbest Akım Hızı Ve Kapasiteye Etkisinin İrdelenmesi ve Kentiçi Ulaşım Ağlarında Hibrit ve Tam Elektrikli Araç Kullanımının Çevresel Etkilerinin İncelenmesi başlıklı bildiriler sunuldu.
 
Kongrenin 5.oturumu Prof. Dr. Ergun GEDİZLİOĞLU ve Odamız Sekreter Üyesi Şükrü ERDEM tarafından yönetildi. Bu oturumda K-Ortalama Kümeleme Yöntemi Kullanılarak Serbest Akım Hızı ve Kapasitenin Belirlenmesi, Kentiçi Ulaşım Ağlarında Yedek Kapasitenin Stokastik Bağ Akımları Altında Belirlenmesi, Yaya Öncelikli Yol Ağına Sahip Bir Kampüste Sürdürülebilir Trafik Yönetimi İçin Taşıt Hızlarının Kontrolü ve Işıklı Kavşaktan Ayrılan Taşıtların Otoyol Katılımlarının Başarımı Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi başlıklı bildiriler sunuldu.
 
Kongrenin 3. Günü 7.oturumu Dr. Öğr. Üyesi Ahmet ATALAY ve Doç. Dr. Ilgın GÖKAŞAR tarafından yönetildi. Bu oturumda Çağrılı Konuşmacı Ergun Gedizlioğlu, "Kentiçi Ulaşım Yönetimi: Doğru Tasarım Ve Etkin Kullanma" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Bu oturumda Kısa Zamanlı Trafik Tahmini ile Devre Süresi Optimizasyonu Ve Gecikme Analizi, Trafik Uyarmalı Sinyalizasyon Sistemleri ile İzole Sinyalize Kavşak Denetimi, Ana Arterlerde Katılım ve Ayrımların Trafik Hızlarına Etkisinin İncelenmesi: D-100 Karayolu Örneği ve Kentiçi Trafik Kazalarında Sürücülerin Yaralanma Şiddetini Etkileyen Faktörlerin Belirlenmesi Ve Değerlendirilmesi (Vaka analizi: Tebriz, İran) başlıklı bildiriler sunuldu.
 
Kongrenin 8.oturumu Şube Yönetim Kurulu Üyemiz Yaşın ARSLANOĞLU ve Dr. Öğr. Üyesi Selim DÜNDAR tarafından yönetildi. Bu oturumda Karayollarında Kayma Sürtünme Katsayısının Analizi, Nano Cu2o Ve Sio2 İle Modifiye Edilmiş Asfalt Kaplamalarının Performans Analizi ve Ülkemizdeki Otopark Problemi ve Otopark Yönetmeliğindeki Değişimler başlıklı bildiriler sunuldu.
 
Çalıştay Sunumları başlıklı oturum Prof. Dr. İsmail ŞAHİN yönetiminde gerçekleşti. Bu oturumda İMO Bursa, İstanbul, Samsun, Eskişehir ve İstanbul Şubelerinin Ulaştırma Çalıştayları Sonuç bildirgeleri sunuldu. İMO Bursa Şubesi`nin sunumunu Bursa Şube Başkanı Mehmet ALBAYRAK, Şubemizin sunumunu Şube Yönetim Kurulu Üyemiz Doç. Dr. Murat Serdar KIRÇIL, Samsun Şube`sinin sunumunu Samsun Şube Başkanı Cevat ÖNCÜ ve Eskişehir Şubesi`nin sunumunu Eskişehir Şube Yönetim Kurulu Üyesi Fulya PİNİCİ gerçekleştirdi.
 
Çalıştay sunumlarının ardından Prof. Dr. Güngör EVREN, Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE, Prof. Dr. Ergun GEDİZLİOĞLU tarafından yönetilen Forumda görüş ve öneriler sunuldu. Kongre, Ahmet TORTUM ve Nusret SUNA`nın kapanış konuşmalarıyla son buldu.