İMO KENTSEL ALTYAPI ÇALIŞTAYI ANTALYA`DA YAPILDI
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası`nın 46. Dönem Çalışma Programı`nda yer alan "Kentsel Altyapı Çalıştayı" 22 Şubat 2019 Cuma günü İMO Antalya Şubesi Atatürk Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Çalıştayı Oda Başkanı Cemal Gökçe ve İMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Balcı`nın açılış konuşmalarıyla başladı. Prof. Dr. Halim Ceylan, Dr. Öğr. Üyesi Metin Mutlu Aydın`ın sunumlarından sonra masa görüşmeleri ile devam etti.
Toplantıya İMO Başkanı Cemal Gökçe, 2. Başkanı Cemal Akça, Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Şükrü Erdem, Sayman Üyesi Bülent Erkul, Yönetim Kurulu Üyeleri Cem Oğuz ve Necati Atıcı, Genel Sekreter Yardımcısı Bahaettin Sarı ile Antalya Şube Yönetim Kurulu ve çok sayıda üyemiz katıldı.
CEMAL GÖKÇE`NİN ÇALIŞTAYDA YAPTIĞI KONUŞMA
Bir kentin işlevlerini yerine getirebilmesi için gereksinme duyulan elektrik, doğalgaz, iletişim ve ulaşım sistemleri, kanalizasyon, su, otopark vb maddelerin dağıtımını içeren kentsel yapılanmaların tümünü ifade eder.
Ülkemizde planlama ve altyapı ilişkisini sağlayan çok az kent ve yerleşim yerleri bulunmaktadır.
Özellikle kentleşme hızının oldukça yüksek olduğu son 30-40 yıllık zaman diliminde kentsel altyapı yatırımları sürekli olarak kentsel planlanmanın önünde gitmiştir.
Bu nedenle, kentsel standartların sürekli olarak düşük kalması gibi bir durum ortaya çıkmıştır.
Kentleşme hızı oldukça yüksektir.
Kentsel ekonominin ve kaynak kullanımının yanında doğru ve bilimsel bir planlamanın yapılmadığını görüyoruz.
Kentsel gelişmenin ve kent yaşamındaki standartların yükselmesi için kentsel planlamanın bilimselliği ve uygulanabilir olmasına ihtiyaç var.
Teknik altyapı, aynı zamanda bir yerleşim yerinin gelişmişliğini de gösterir.
Kentsel altyapı hizmetleri iskana açılan bir alanın ihtiyaç duyabileceği her hizmetin karşılanmasını zorunlu olarak görür.
Toplumun ve kent yaşamının sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi için çevre düzenlemelerinin de dikkatli ve özenli bir şekilde yapılmasını gerekli kılar.
Altyapı hizmetlerine ilişkin standartların yapılabilmesi için imar planlarından kaynaklanan sorunların önlenmesi için, bölgenin yapısı dikkate alınarak incelenmelidir.
Belediyeler, kentlerin altyapısından sorumlu olması gereken ilk halkadır. Karşılaşılan altyapı sorunları öncelikle yerel yönetimlere iletilir. Bu altyapı sistemlerini işletilmesi de yerel yönetimlere aittir. Bugün kentlerin nüfusu giderek artıyor. Çok hızlı bir yapılaşma var. Bu artış teknik, sosyal ve kentsel altyapı sistemlerini gerekliliğini de artırıyor. Kamu kurumlarının bu alanlara yapmış olduğu yatırmalar çoğu kez ihtiyaçları karşılamaktan oldukça uzak kalıyor.
Kentlerin bir kimliği vardır veya kentlerin bir kimliği olmak durumundadır. Bu nedenle de kentlerin tam olarak abartısız gerçek bir envanteri olmak durumundadır.
Bu envanterler yeterli bir kesinlikte olmalıdır. Zaman içindeki değişikliklerde kent envanterine işlenmelidir.
Bu değişiklikler coğrafi bilgi sistemleri (CBS) ile ekonomik ve hızlı bir şekilde sağlanabilir.
Sayısallaştırılmış envanterler, kentliler tarafından bilişim uygulamaları ile izlenmeli ve erişilebilir olmalıdır. Bu konu bütünlüklü bir şekilde "belediye hizmetleri uygulamaları" içinde yer almalıdır. Her yerden ulaşılabilir olmalıdır.
Bilişim uygulamaları kent yaşamını kolaylaştırır, geliştirir.
Kentlinin yönetime katılmasını sağlar.
Bilgi almasını ve denetim işlerini yerine getirmesini sağlar. Bilişim altyapısının olması ve sağlıklı izlenmesi modern dünyanın uyguladığı ve sürekli yenilediği bir sistemdir.
Kent yönetiminin açık ve şeffaf olmasını sağlayan ve katılımı artıran bir sistemdir.
Bilişim altyapısının olmadığı ve gelişmediği kentlerin yönetilmesi kolay olmaz.
Bu altyapı sistemleri; insanın en çok ihtiyacı olan zaman yönetimine katkı verecek şekilde, trafik yoğunluğu, insan yoğunluğu, ısı, hava, gürültü gibi değişimlerin sürekli izlenmesini ve kayıt altına alınmasını sağlar.
Nesnelerin interneti yoluyla, bulut teknolojileri sensörlerin etkin kullanımını sağlar. Bu durum bir yandan teknik altyapıyı ve haberleşmeyi sağlar, bir yandan toplanan verilerin acil durumlarda veya sonrasında yapılması gerekenleri ortaya çıkarır.
Ayrıca, "yapay zeka" uygulamaları ile objektif bir şekilde, kent merkezlerinde yapılması gerek yönetme, düzeltme, geliştirme projelerinin ve hizmetlerinin kentliler için, kentliler yararına belirlenmesini sağlar.
Bilgi toplamak için kullanılacak olan sensörle internet altyapısının aynı zamanda kentin her yerinden sürekli hızlı ve ücretsizdir.
O halde;
1-Coğrafi bilgi sistemleri etkili bir şekilde kullanılmalıdır. Açıkçası kentlerin sayısallaştırılmış doğal coğrafi haritası çıkarılmalıdır.
2-Sayısallaştırılmış altyapı şebekeleri dikkatle izlenmelidir. Ulaşım, iletişim, elektrik, su, kanalizasyon ve benzeri şebekeleri bilgisi enerji, aydınlanma, atık şebeke bilgileri
3-Sayısallaştırılmış üst yapılar
Arsa, konut, eğitim, sağlık, sosyal, kültürel, ekonomik durum, afet toplanma yerleri, kamu yerleri ve kurumları vb. fiziksel yapıların bilgileri
4-Kentiler için bilişim uygulamaları, kolaylaştırılmış, her yerden ulaşılabilir belediye hizmetleri uygulamaları
Kentlinin yönetime katılma, bilgi alma ve denetim işlevlerini yapmasını sağlayacak bilişim uygulamaları var mı?
Merkezi yönetimden yerel yönetime, barınmadan eğitime, sağlıktan ulaşıma, içme suyundan kanalizasyona, arıtmaya kadar tüm kamusal alanlarda gerekli hizmetlerin açık ve şeffaf bir şekilde yapılması gerekiyor.
Oysa kentlerimizin gündeminde "dünya şehri", "Küresel şehir", "marka şehir" gibi kavramlarla en gerekli ve doğal hizmetler unutulmuştur.
Yaşamımız gökdelenler, yeni konut projeleri, AVM`ler ile kuşatılmış bulunuyor.
Kentsel dönüşüm projeleri ile rant değeri yüksek olan yerlere bölgenin altyapısı ile orantılı olmayan binalar dikiliyor.
Daireler küçülüyor, kat adedi ve daire sayısı artıyor, nüfuus ve otomobil fazlalaşıyor, demografik yapı bozuluyor. Sorunlu bir altyapı ile karşı karşıya kalınıyor.
Yine yeşil alanlar, su havzaları, deprem toplanma alanlarına AVM`ler yapılıyor, kentin altyapısı zorlanıyor. Ulaşım sorun haline geliyor. Dere yatakları yapılaşmaya açılıyor.
Ülkemiz ekonomik krize sürükleniyor. Hukuk işlemiyor, yargı kent suçu işleyenlere karşı kayıtsız kalıyor.
Eğitimde, bilimde, sağlıkta ve insan yaşamında büyük sorunlarla iç içe yaşıyoruz.
Kentlerimiz her geçen gün yaşanabilir olmaktan uzaklaşıyor.
Deprem olmadan yapılarımız kendi kendine çöküyor, insanlar ölüyor.
İmar Barışı adı altında alt ve üstyapısı sorunlu olan kentlerimize yeni sorunlar yüklüyoruz.
Yağan yağmur ve kar neredeyse kentlerimizde küçük afetler yaratıyor. Sokak ve binalar su taşkınlarına teslim oluyor.
İnsanlar evlerine veya işlerine gitmek için önemli ölçüde zaman kaybediyor. Trafik kilitleniyor. Enerjiye olan bağımlılığımız daha da artıyor.
İşte bu ve benzeri sorunları tartışmak, yeni seçilecek yerel yöneticilerin önüne yeni bilgiler koymak için Antalya Şubemiz Kentsel Altyapı Çalıştayı düzenliyor.
Şubemizin değerli başkan ve yöneticilerini kutluyorum.
Siz değerli katılımcıları da sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
MUSTAFA BALCI`NIN ÇALIŞTAYDA YAPTIĞI KONUŞMA
Değerli Konuklar,
Bildiğiniz gibi çeşitli sosyal ve ekonomik etkenlere bağlı olarak özellikle 1950`li, 1960`lı yıllardan itibaren kentlerimizdeki nüfus yoğunluğu hızla artmaya başlamıştır… 1960‘lı yıllarda köy nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 75‘ini, kent nüfusu da yüzde 25‘ini oluşturuyordu. Bugün bu olgu tam tersine dönmüş bulunmaktadır... Nüfusumuz 35-40 milyon iken bugün ikiye katlanmış hatta daha da fazla artmıştır... Bu duruma bağlı olarak gelişen çarpık kentleşme ve yapılaşma sürecine uygun politikalar maalesef üretilememiş olup ciddi anlamda maddi ve manevi bedellerin ödenmesine neden olmuştur… Bugün sağlıksız ve güvenilir olmayan yapı stokuna sahip kentlerde yaşamakta olduğumuz bir gerçektir… Bu nedenle kentlerimizin barındırdığı risklerin ortadan kaldırılması, sağlıklı ve yaşanabilir kentlerin inşa edilmesi gerektiği sadece konunun uzmanlarının değil, ülkemizde yaşayan herkesin üzerinde uzlaştığı bir konudur…
Nitekim geçtiğimiz günlerde bir toplantıda konuşan Çevre ve Şehircilik eski Bakanımız Sayın Mehmet Özhaseki;
(İnşaat Sektör Zirvesi – Kayseri, Nisan 2017)
"Dünyanın en eski şehirlerine sahibiz, en eski medeniyetleri biz kurduk ama hala hazırdaki şehirlerimizle ilgili batıya baktığımızda çok iyi şeyler söyleyemiyoruz… Şehirlerimizle ilgili 2 ana tespitte bulunmak gerekirse; Birincisi sağlıksız şehirlere sahibiz, ikincisi de kimliksiz şehirlere sahibiz…"
Diyerek devletin en üstünde de sorunun varlığını teyit etmiştir…
Değerli Konuklar…
Bireylerin hayatlarını sürdürdükleri şehri hangi açılardan yaşanabilir olarak tanımladığı önemlidir. Dünyada kurumsal ve kişisel açıdan bu konuyla ilgili yapılmış çok sayıda araştırma bulunmaktadır. Bir kenti yaşamak istenecek hale getirebilecek kurumların başında yerel yönetimler gelmektedir. Çünkü kentsel hizmet planlanması ve sunulması aşamasındaki tavır, o kentte yaşama talebine etki etmektedir. Bu durumun bir sonraki aşaması sosyo-ekonomik gelişmişlik taramalarıdır. Bu araştırma hangi ölçütlerin kentlere karşı yaşama isteği doğurabileceğini tartışmaktadır. Bu isteğin oluşumu fiziki, sosyal, ekonomik açıdan değerlendirilmektedir. Kent, bölge ve ülke ölçeğinde sosyo-ekonomik gelişmişliğe dair yapılan çalışmaların değerlendirilmesi yoluyla, kentlerin yaşanabilirlik sıralaması araştırmaları yorumlanmaktadır. Kentsel gelişme politikalarında yerel paydaşlara daha fazla yetki verilmesi, kentlere özgün politika geliştirilmesi ve merkezi yönetim politikalarının yerel durum ve niteliklere daha duyarlı hale gelmesi kentsel yaşanabilirlik durumuna olumlu yansıyacaktır. Çünkü katılımcı ruhlu yeni kent planlama akımlarının bireyleri destekleyici tutumu, şehirlerin fiziki, toplumsal ve psikolojik ortamına etki edecektir.
Değerli Arkadaşlarım…
Tüm ülkelerde yerel yönetimler ve ilgili devlet kuruluşları kentsel alt yapı eksikliklerini ve çevreyi koruma amaçlı yatırımlarını tamamlamak için büyük bir çaba içindedir.
Bu çalışmalar arasında birinci önceliği kuşkusuz sağlıklı su temini ve dağıtımı almakta, ikinci olarak da sağlıklı bir çevre için atıksu ve yağmursuyu toplanması, arıtılması ve boşaltımı ile katı atıkların toplanması, depolanması ve bertarafı gelmektedir.
Tarım, sanayi, ticaret gibi iktisadi etkinliklerin gelişebilmesi için gerekli olan ulaştırma, enerji ve iletişim gibi kentsel altyapı yatırımları, kamu veya özel kesim tarafından yapılan temel yatırımlardır. Kentsel altyapı sorunları yerel yöneticilerin, günümüzde en fazla uğraştığı ve altından kalkmayı bir türlü beceremediği sorun kümelerinin başında gelmektedir. Yerleşim yeri veya bir yapı için gerekli olan yol, kanalizasyon, su, elektrik vb. tesisatın tümü altyapıyı ifade etmektedir. Ulaşım altyapısı, arazi ve arsa kullanımıyla bağlantılı imar altyapısı, kentsel yolların diğer tesislerin ve binaların aydınlatılması ve ısıtılması için gerekli olan enerjinin oluşturduğu altyapı, içme ve kullanma suyunun kentsel birimlere ulaştırılması, kullanılmış atık suyunun oralardan toparlanıp bir yerlere götürülmesi, arıtılması ve deşarjı, yağmur sularının uzaklaştırılması ve sel baskınlarının önlenmesi gibi hepsi birbirinden önemli ayrı yatırımların yapılması zorunluluğu bulunmaktadır.
Kentsel altyapı zorunluklarının planlanmasını ve yatırımlarının gerçekleştirilmesini çağdaş zorlukları yenme sanatı olarak tanımlayabiliriz.
İşte bugün burada bu zorluklar üzerine konuşacağız.
Kentsel altyapı çalıştayı düzenlememizin amacı, çağdaş zorlukları yenme sanatında ortak akıl ile Antalya`nın kentsel altyapı sorunlarının tespit edilmesinde ve çözüm yollarının belirlenmesinde katkı koyabilme isteğimizdir. 31 Mart yerel yönetim seçimleri ile seçilecek yerel yöneticilerin faydalanabileceği tespit ve değerlendirmelerde bulunabilmeyi amaçlıyoruz. Yerel yöneticiler ve kentliler için kentsel altyapı, sürdürülebilir kentleşme ve yaşanabilir kentsel çevreler yaratılması hedefi doğrultusunda son derece önemli bir konudur.
Kentsel altyapı sorunlarının giderilmesi, başta İnşaat Mühendisliği olmak üzere, Şehir ve Bölge Planlama, Harita Kadastro Mühendisliği, Mimarlık, Çevre Mühendisliği ve diğer mühendislik dalları ile Sosyal Bilimler uzmanlık alanlarının uyum ve eşgüdüm içinde disiplinler arası işbirliği ile mümkündür. İnşaat Mühendisleri Odamız kentsel altyapı konusunda çok sayıda, konferans, seminer, Çalıştay ve Sempozyumlar gerçekleştirmiş, belirlenen amaca yönelik olarak gerekli disiplinler arası işbirliği ortamının sürekli ve tutarlı biçimde oluşturulması amacını taşımıştır.
Değerli Arkadaşlarım…
Bu çerçevede İnşaat Mühendisleri Odası, meslek alanları ile ilgili ülke gerçeklerini ortaya çıkarmayı tüm bilgi birikimini ülkenin ve halkın yararına kullanmayı temel çalışma ilkesi olarak benimsemiştir. İnşaat Mühendisleri Odası, ülkemizde meslek alanlarımızı ilgilendiren sorunlara sahip çıkmaya ve bu sorunların çözümüne yönelik katkı sağlamaya her zaman olduğu gibi bugün de hazırdır. Fakat bizler katkı sağlamak için çırpındıkça, sorunlara teknik ve bilimsel çözümler ürettikçe, maalesef kenti ve ülkeyi yöneten iradeler tarafından dikkate alınmama noktasında dirençle karşılaşıyoruz… Popülist ve oy kaygısına dönük politikalar maalesef uyarılarımızın ve yol göstermelerimizin önüne geçmektedir…
·"İş sağlığı ve güvenliği" diyoruz, dinletemiyoruz…
·"Deprem Master Planı" diyoruz, çalışıyoruz diyorlar… Bitmeyen Master Planlar yapılıyor maalesef…
·"Deprem Kuşağındayız, fay hatları her an kırılabilir" diyoruz, "Kader" diyorlar…
·"Kent yoğunluğu, trafik yoğunluğu" diyoruz, alışveriş merkezlerini merkezde yapmak için plan tadilatlarına yükleniyorlar…
·"Kentsel Dönüşüme yeni bir bakış açısı getirelim, uydu kentleri tartışalım, hızlı raylı sistemleri konuşalım" diyoruz, parsel bazında, yık-yaplara ruhsat vermek için yarışıyorlar…
·"Kentsel Dönüşüm Master Planı" diyoruz, aylar sonra insanlarımız durduk yere yıkılan binaların altından kazınırken, altı doldurulmamış, paydaşların görüşleri alınmamış "Kentsel Dönüşüm Anayasası" diyorlar…
·"Ruhsatsız ve Kaçak Yapılar" diyoruz, "İmar Barışı" diyorlar…
Ne acıdır ki; bir yandan riskli binalar ‘kentsel dönüşüm` politikalarıyla yıkılmak üzere harekete geçilirken diğer yandan da ‘imar barışı` ile riskli ve kaçak binaların affedilmesinin yolu açılıyor... Yaşanan her felaketten sonra `dersimizi aldık` deyip yeni yasalar çıkarılsa da, pratikte ne yazık ki önemli bir mesafe kat edilemiyor..."
·"Başka Antalya yok" diyoruz, yerel yöneticileri biraraya toplayamıyoruz… Ne acıdır ki onlar da "başka Antalya yok" diyorlar, bir araya gelmiyorlar…
Gerçi bu seçim arifesinde hiç olmazsa bizlerle, Meslek Odalarıyla bir araya geliyorlar… Fotoğraflar çekip işbirliğinden bahsediyor hepsi… Bilimin ve tekniğin önemine dem vurup, Meslek Odalarının uzmanlık alanlarından, deneyimlerinden, bilgilerinden yararlanmaktan söz ediyorlar… Ne zamana kadar? Seçilinceye kadar… Yani, seçimden seçime…
Değerli Konuklar…
Kentsel altyapı sorunları ve çözüm yöntemlerinin belirlenmesi amacıyla düzenlemiş olduğumuz bu çalıştayın özellikle yaklaşan yerel seçimler öncesinde önemli bir platform oluşturacağını düşünüyoruz ve buradan çıkacak sonuçları önemsiyoruz… Çeşitli kesimlerde çalışan ilgililerin bir araya gelmelerini sağlayarak, ülkemizde ve Antalya`daki kentsel altyapı sorunlarının doğru tespit edilmesini ve etkin, ekonomik çözümler üretilmesini sağlayabilmek için çalışma masaları oluşturduk.
Antalya`mızın içinde bulunduğu kentsel altyapı sorunlarının çözümü için klasik planlama ve yönetim anlayışı dışında birtakım farklı anlayışlara ihtiyaç var. Düzenlemiş olduğumuz "Kentsel Altyapı Çalıştayı", farklı anlayışların arayışı olarak algılanmalıdır...
Çalıştayın programı, konu başlıkları ve çalışma masaları:
09.00 - 09.30 Kayıt
09.30 - 10.00 Açılış Konuşmaları
10.00 - 10.45 Prof. Dr. Halim CEYLAN
Kentsel Ulaşım Planlaması ve Hareketlilik
10.45 - 11.00 Ara
11.00 - 11.45 Dr. Öğr. Üyesi Metin Mutlu AYDIN
Yük. İnş. Müh. Osman TABAK
Kent İçi Ulaşım: Antalya Örneği
11.45 - 12.30 Katılımcı görüşleri
12.30 - 14.00 Öğle Arası
14.00 - 16.00 Masa Görüşmeleri
16.00 - 16.30 Ara
16.30 - 18.00 Tartışma - Genel Değerlendirme
Kapanış
KENTSEL ALTYAPI ÇALIŞTAYI ÇALIŞMA MASALARI
MASA – 1 (Oturum Başkanı: Bülent ERKUL-İMO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi)
Su Kaynakları, Havza Yönetimi, İçme Suyu, Barajlar ve Enerji
Antalya İçme Suyu Havzaları ve Korunması
Kırkgöz, Düden Suları ve Antalya Kentsel Su Gereksinimleri
Hidro Elektrik Santralleri (HES) ve Çevreye Etkileri
Antalya İçme Suyu Kalitesinin Durumu
İçme Suyu Temini ve Şebekelerde Kullanılan Boru Türlerinin Maliyete Etkisi
İçme Suyu Tarifeleri ve Su Tasarrufu
İçme Suyu Şebekelerinde Klorlama
Su kayıp ve kaçaklarının Tespitine Yönelik Modeller
MASA – 2 (Oturum Başkanı: Cemal AKÇA-İMO Yönetim Kurulu 2. Başkanı)
Atık su, Arıtma, Kanalizasyon ve Katı Atık Yönetimi
Türkiye`de ve Antalya`da Atık Su Arıtımı
Antalya Kanalizasyon Sistemi
Antalya Kenti Katı Atık Yönetimi ve Katı Atıkların Düzenli Depolama Yöntemiyle Bertarafının Değerlendirilmesi
Antalya`da Katı Atık Geri Dönüşüm Çalışmaları
MASA – 3 (Oturum Bşk. Dr. Cem OĞUZ-İMO Yönetim Kurulu Üyesi)
Kent Planlama, Tasarım, Altyapı ve Yönetim
Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım ve Altyapı
Altyapı Bilgi Sistemleri
Kent Planlama Süreci İle Kentsel Altyapı Yatırımlarının İlişkisi
Antalya`da Kentsel Altyapıda Uyum, Estetik Sorunlar ve Çözümler
Yeşil Altyapının Mekansal Planlama ve Sürdürülebilir Kentsel Gelişimindeki Rolü ve Önemi
Doğal Afetler ve Bu Afetlerin Oluşturduğu Risklerin Azaltılması
Doğal Afet ve Diğer Jeolojik Proseslerin Altyapı ve Kent Planlamasına Etkileri
Altyapı Sistemlerinin Deprem Performansı Açısından Değerlendirilmesi
Kent İçi Ulaşım
Kentsel Toplu Taşımacılık ve Aktarma Olgusu
Kent içi Ulaşımda Enerji Verimliliğini Artırıcı Önlemlerin Uygulanabilirliği
Antalya`da Kent içi Ulaşımda Bisiklet kullanımının artırılması