TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI`NIN YANILTICI VE POPÜLİST AÇIKLAMALAR YAPMASINI BİLİM, BİLGİ VE MESLEĞİMİZ ADINA ÜZÜNTÜYLE KARŞILIYORUZ!
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, 11 Ocak 2019 tarihinde Resmi Gazete`de yayınlanan Tasarım Gözetimi ve Kontrolü ile ilgili tebliğin içeriğine ilişkin bir açıklama yaptı. Bu açıklamayı Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere birçok kişi ve kuruluşla paylaştı. Bu paylaşımda; "Tasarım Gözetimi ve Kontrolü Hizmetlerine Dair Tebliğ`de" "Van- Erciş Çelebibağ mahallesinde, yani kırsal kesimde yaşayan bir yurttaşımızın yapacağı tek katlı konut veya samanlık yapısı ile İstanbul Şişli`de yapılacak 100-150 katlı gökdelen inşaatının gözetim ve kontrolü`nün aynı esaslar çerçevesinde yapılacağı" iddia edilmiştir.
İlk okuyuşta bildirinin yukarıya alınan ilk paragrafından, öne sürülen iddianın hangi gerekçeye dayandığı anlaşılamamaktadır. Ancak bildirinin son paragrafında verilen küçük bir ayrıntı dikkat çekmektedir. Son paragrafta "dar gelirli yurttaşımızın Van-Erçiş Çelebibağ mahallesinde inşa edeceği tek katlı konutun ZF sınıfı zemin üzerine oturacağı" belirtilmiş, ancak bu zemin sınıfı ile ilgili hiçbir açıklama yapılmamıştır.
Yeni Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği`nin detaylarını bilmesi beklenmeyen sade bir yurttaşın, hatta henüz 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe giren yönetmeliği ayrıntılı olarak inceleme fırsatı bulamamış bir inşaat mühendisinin bile ileri sürülen iddianın gerekçesini son paragraftan anlaması mümkün değildir. Bu belirsizliğe rağmen Jeoloji Mühendisleri Odası, hiçbir teknik gerekçe ileri sürmeksizin, Resmi Gazete`de yayınlanan tebliğ ile "yapılarda mühendislik hizmetlerinin yürütülmesinin neredeyse imkansız hale getirildiği" ve "Anayasamıza göre en temel insan haklarından olan, yurttaşlarımızın barınma ihtiyaçlarını karşılanmasının olanaksız hale getirildiği", "bazı deprem istismarcılarına rant aktarma amacı taşıyan düzenlemeler yapıldığı" şeklinde, ileri derecede popülist ve ağır ithamlarda bulunmaktan çekinmemiştir.
Jeoloji Mühendisleri Odası`nın açıklamadığı teknik gerekçe, yayınladıkları bildirinin son paragrafında belirtilen ZF sınıfı zeminle ilgilidir. Bu zemin sınıfı, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (2018) Bölüm 16`da yerel zemin sınıflarını tanımlayan Tablo 16.1`de aşağıdaki özellikleri ile tanımlanmaktadır:
Yerel Zemin Sınıfı: ZF
"Sahaya özel araştırma ve değerlendirme gerektiren zeminler:
1) Deprem etkisi altında çökme ve potansiyel göçme riskine sahip zeminler (sıvılaşabilir zeminler, yüksek derecede hassas killer, göçebilir zayıf çimentolu zeminler vb.)"
2) Toplam kalınlığı 3 metreden fazla turba ve/veya organik içeriği yüksek killer,
3) Toplam kalınlığı 8 metreden fazla olan yüksek plastisiteli (PI>50) killer,
4) Çok kalın (> 35 m) yumuşak veya orta katı killer.
Her şeyden önce konunun uzmanı olduğu iddiasındaki Jeoloji Mühendisleri Odası, Van-Erçiş Çelebibağ mahallesinde yaşayan dar gelirli yurttaşımızın yukarıdaki tanıma göre "deprem etkisi altında çökme ve potansiyel göçme riskine sahip" bu denli zayıf bir zemin üzerinde hiçbir özel araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın konut yapmasını onaylar görünmektedir. Oysa aşağıda açıklandığı üzere, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği`ne göre bu mümkün değildir. Olmamalıdır da.
Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği`ne göre ZF sınıfı zeminlerde, yukarıda verilen tanımın gereği olarak "sahaya özel zemin davranış analizi" yapılması zorunludur. Yönetmelik Bölüm 16`da ayrıntıları verilen ve konunun uzmanı bir inşaat mühendisi tarafından yapılması gereken bu analizde 11 adet deprem kaydının kullanılması ve zeminin doğrusal olmayan davranışının gözönüne alınması zorunludur. Bu ileri düzeyli analiz yapılmadan Van-Erçiş Çelebibağ mahallesindeki ZF sınıfı zeminin üzerine konut yapılması mümkün değildir. Jeoloji Mühendisleri Odası`nın bu işin ciddiyetinin farkında olmadığı anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere, zayıf zeminlerde sahaya özel zemin davranış analizi`nin yapılması konusu, 11.01.2019 tarihinde yayınlanan "Tasarım Gözetimi ve Kontrolü Tebliği"nden önce, 18.03.2018 tarihinde yayınlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği`nin zorunlu kıldığı bir analizdir. Sağlıklı ve hassas bir şekilde yapılması gereken bu analizlerin, konunun uzmanı tasarım gözetmenleri tarafından gözetim ve kontrolunun yapılabilmesi için bu konuda, diğer bazı özel mühendislik konuları ile birlikte, "Tasarım Gözetimi ve Kontrolu Tebliği" kapsamına alınmıştır. Bu kapsama giren uygulama alanlarından biri de, EK 1`de TGUA 2: "Zemin Davranış Analizleri ve Yapı-Kazık-Zemin Etkileşimi Analizleri" başlığı altında TGUA 2(a): "Deprem Etkisi Altında Doğrusal Olmayan Zemin Davranış Analizleri"dir. Bu kapsamda zemin davranış analizleri, deprem etkisininin zayıf zeminlerde uğradığı değişimin ortaya çıkarılması amacının yanında, temelleri kazıklı olan binalarda yapı-kazık-zemin etkileşimi analizlerinin bir kısmı olarak değerlendirilmektedir.
Yaşamış olduğumuz depremlerde ortaya çıkan büyük ölçekli can ve mal kayıplarının nedenleri düşünülmeden, Jeoloji Mühendisleri Odası`nın yapmış olduğu bu açıklama bizleri üzmüştür. 17 Ağustos 1999 Gölcük Merkezli Depremle 2011 yılında yaşamış olduğumuz Van-Erciş Depremini unuttuk mu yoksa? Her insanın her yere yapı yapması gibi bir yaklaşımı öngören bu tür açıklamaları, bilimsel ve teknik bir hatta kalmasını beklediğimiz Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından yapılmış olması, Yönetim Kurulumuz tarafından kaygıyla karşılanmıştır. Üstelik, teknik ve bilimsel ölçekte kalmasını beklediğimiz ve ilgili uzmanlık alanlarının bilimsel ve teknik ölçülerde konuşmaları gereken basit bir zemin konusunun Cumhurbaşkanı`na kadar taşınmış olması da oldukça düşündürücüdür.
Yukarıda yapmış olduğumuz açıklamalardan anlaşılacağı gibi Jeoloji Mühendisleri Odası`nın yayınladığı bidiri; ülkemizde çok sık rasladığımız ve bugünkü kötü ve güvensiz yapılaşmaya büyük ölçüde altlık oluşturan, meslek odalarımıza ve güvenli kentleşmeye yarar getirmeyecek popülist bir yaklaşımdır. Van- Erciş Çelebibağ mahallesinde, yani kırsal kesimde yaşayan bir yurttaşımızın yapacağı tek katlı konut veya samanlık yapısının, 11.01.2019 tarihinde yayınlanan Tasarım Gözetimi ve Kontrolu Tebliği`nin kapsamı ile uzaktan ve yakından hiçbir ilgisi yoktur.
Basınımızın sayın temsilcilerine, meslektaşlarımıza ve kamuoyuna önemle duyurulur. Saygılarımızla.
16.01.2019
TMMOB İnşaat Mühendisleri
Odası Yönetim Kurulu