Kadınların Öldürülmediği Bir Dünya Mümkün

 
Kadınların Öldürülmediği Bir Dünya Mümkün
 
Dünya tarihinin en kanlı diktatörlerinden, 31 yıl boyunca Dominik Cumhuriyeti`ni yönetmiş diktatör Rafel Trujillo`ya karşı cesaretle mücadele eden Maribal kardeşler, 25 Kasım 1960`da vahşice öldürüldü. Diktatörün talimatıyla işlenen bu cinayetten sonra artan ayaklanmalarla beraber diktatör ve diktatörlük Dominik`te yok oldu.
 
Bir diktatörü deviren bu üç kadının anısına, 1981`den beri, Mirabal kardeşlerin öldürüldüğü gün olan 25 Kasım, kadına karşı şiddetle mücadele etme günü olarak anılıyor; 1999 yılında da BM tarafından  "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü" olarak ilan edildi.
 
Kadına yönelik şiddet, bütün dünyada en yaygın insan hakkı ihlalleri arasında yer alıyor. Dünyanın dört bir yanında toplumsal cinsiyet eşitsizliği, ayrımcılık, kadına yönelik şiddet devam ediyor. Ve bu şiddete, cinsiyet eşitsizliğine,  gericiliğe, militarizme, savaşa, faşizme karşı etkinliği giderek artan mücadeleler sürdürülüyor.
 
CİNAYET, TACİZ, TECAVÜZ, ŞİDDET; SIRADAN HABER VAKALARI OLAMAZ
 
Ülkemizde de hemen her gün kadın cinayeti işleniyor; kadınlar cinsel şiddete, tacize ya da tecavüze uğruyor. Yaygın medya bu cinayet, taciz, tecavüz, şiddet haberlerini sıradan vakalar olarak sayfalarına taşıyor.  Ne yazıktır ki faillere, iyi hal, haksız tahrik gibi cezai indirimler uygulanmaya devam ediyor.
 
Ülkemizde, Ekim ayında öldürülen kadın sayısı 34, 2018 yılının ilk 10 ayında ise 363`dür.  Bunun yanı sıra her an ölüm tehdidi altında şiddet görerek yaşamını sürdürmeye çalışan kadınlar olduğunu; kadına yönelik şiddet,  çocuk istismarı ve cinsel şiddet vakalarının basına yansıyandan çok daha fazla olduğu bilinmektedir.
 
Kadınlar, kendi hayatları hakkında karar verme yetkisine sahip olan özgür ve eşit bireyler olarak görülmediği, kadın emeği, bedeni, kimliği üzerinde kurulmak istenen tahakküm ortadan kalkmadıkça, bizzat yetkili ağızlardan üretilen ve pompalanan cinsiyetçi söylemler son bulmadıkça kadınların şiddet görmediği bir toplumsal yaşama ulaşmak mümkün değildir. Çünkü bu saydıklarımızın tümü kadına yönelik şiddete dayanak olmaktadır. Kadınların,  sokakta, minibüste, kamusal alanda kıyafetleri nedeniyle tanımadıkları erkekler tarafından darp edilme haberlerinin yabancısı değiliz.
 
Ülkemizde uzun süreden beri derin bir ekonomik kriz yaşanıyor. Halkın alım gücünü düşüren, işyerlerinin kapanmasına neden olan, işsizliği ve yoksulluğu artıran ekonomik kriz her geçen gün hayatlarımızı daha fazla etkiliyor. Kadınlar fiziksel ve psikolojik şiddetin yanı sıra ekonomik şiddete de maruz kalmaktadır.
 
159 BİN 263 ÇOCUK İSTİSMARCISI!
 
Adalet Bakanlığı verileri Türkiye`de 2006-2017 yılları arasında çocuklara yönelik istismar girişiminde bulunan 159 bin 263 kişi olduğunu gösteriyor. Üstelik rakamların her yıl çarpıcı bir şekilde arttığı dikkat çekiyor. Yani Türkiye`nin çocuğa yönelik cinsel istismar problemi hızla büyüyor.
 
İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesi olarak, kadınların öldürülmediği, kadın ve çocuk istismarlarının olmadığı bir toplumsal yaşam mümkün diyoruz. Demokratik, eşit, adaletli, insan haklarından taviz vermeyen, şiddet, tecavüz ve istismarın olmadığı bir topluma ulaşmak için mücadele etmek insan olarak en temel sorumluluğumuzdur.