30 Ağustos 1922 Tarihi Emperyalist İşgale Karşı Verilen Büyük Bir Mücadelenin Tarihidir

30 Ağustos 1922 Tarihi Emperyalist İşgale Karşı Verilen Büyük Bir Mücadelenin Tarihidir

30 Ağustos, ülkemizin emperyalist işgalinden kurtulmasının dönüm noktasıdır. 26 Ağustos 1922`de başlayan Büyük Taarruz, Mustafa Kemal önderliğinde işgalcilere karşı verilen "Kurtuluş Savaşının" ilk adımı olmuş, 30 Ağustos Zaferiyle de taçlanmıştır. Bu zafer, Türkiye Cumhuriyeti Devleti`nin kuruluşunda önemli bir kilometre taşı olarak tarihteki yerini almıştır.

Birinci Dünya Savaşı`nın başlangıç tarihi olan 1914 tarihinde, emperyalist ülkeler dünyayı paylaşmak için büyük bir savaş başlattılar. Göz diktikleri ülkelerin yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla birlikte, dünya pazarını ellerine geçirmek için kan döktüler. Milyonlarca insan hayatını kaybetti, yaralandı, kentler yakılıp yakıldı. İnsanlık büyük bir yıkımla yüz yüze geldi.

Bu emperyalist savaşa büyük hayallerle Almanya`nın yanında giren Osmanlı İmparatorluğu, yenilen tarafla birlikte tarih sahnesinden çekilmekle yüz yüze kaldı. Osmanlı`nın tarih sahnesinden silinmesiyle ortaya çıkacak boşluğu İngiltere, Fransa, ABD, İtalya ve Yunanistan gibi ülkeler dolduracaktı.

Bu savaş; bugünkü Irak, Libya, Tunus, Suriye gibi ülkelerin, açıkçası Ortadoğu ülkelerinin Petrollerine ve diğer zenginliklerine sahip olmanın savaşıydı.

19 Mayıs 1919 Tarihinde Mustafa Kemal`in Samsun`a çıkması ile "Kurtuluş Savaşı`nın" temelleri atılmış; 26 Ağustos 1922 Tarihinde Büyük Taarruz başlamış, 30 Ağustos 1922 tarihinde yapılan Başkomutanlık Meydan Savaşıyla da zafere ulaşılmıştır. Bu Savaşın temel sloganı, "Hattı Müdafaa yok, Sathı Müdafaa vardır. Bu Satıh, Tüm Vatandır" anlayışı üzerine oturmuştur. 30 Ağustos, emperyalist işgalden kurtuluşunu ilan eden Türkiye Cumhuriyeti`nin doğuş tarihidir.

9 Eylül 1922 tarihinde İzmir, 6 Ekim 1923 tarihinde İstanbul emperyalist işgalden kurtulmuş, 24 Temmuz 1923 tarihinde de Lozan Barışı imzalanmıştır.

Açıkçası 30 Ağustos 1922 tarihi özgürlük ve bağımsızlık savaşının önemli bir halkasıdır. Bu mücadeleyi haklı ve meşru yapan da emperyalist işgale ve emperyalist projelere karşı verilen özgürlük ve bağımsızlık savaşı olmasıdır.

Ayrıca, Mustafa Kemal ve Kurtuluş Savaşı önderlerinin vermiş oldukları bu mücadele, Osmanlı İmparatorluğu`nun bir karikatürünü kurma mücadelesi değildir. Bu mücadelenin bir yanı da yüzünü ileriye, bilime ve çağdaşlığa dönmenin mücadelesidir.

Ülkemizde bugün 30 Ağustosu unutturmak isteyen ve bağımsızlık mücadelesini bağımlı hale getirmeyi amaçlayan çok sayıda insan var. Açıklıkla altı çizilmesi gerekir ki; 15 Temmuz darbe girişiminin görünen yüzü cemaat ve gericilik olsa da; bu hareket özünde, dış emperyalist güçlere dayalı bir rejimin hakim kılınmasının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Ülkemizde 94 yıldır bitmeyen bir mücadele var. 15 Temmuz darbe girişiminden yeterli ölçüde ders alınmadığını da görüyoruz. Bilime, bilgiye ve çağdaşlığa dönük olan yüzümüzü ters çevirmek isteyenler var.

Haklı ve meşru temelleri olan Türkiye Cumhuriyeti bugün Ortadoğu`da sürdürülen yeni bir paylaşım savaşının içinde yok edilmeye çalışılmaktadır. Ülkemiz, giderek bölgemizde güçlenen gerici, adaletsiz ve baskıcı bir rejime teslim edilmeye çalışılmaktadır.

Ülkemizin yeni bir kurtuluşa ihtiyacı var. Bu kurtuluş gerici, asalak, bağımlı ve sömürgen olmayan; adaletli, barışçı ve özgürlükçü bir kurtuluş olmalıdır.

Bugünlerde yaşadıklarımızı bir kez daha düşünmek gerekiyor. Siyasi bağımsızlıkla birlikte ekonomik bağımsızlığı da düşünmek gerekiyor. Vicdanları kararmayanlar, Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Önderlerinin ne kadar zor bir işi başardıklarını görmeleri gerekiyor.

Bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurarak bize bırakan önder kadroyu, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere saygıyla anıyoruz.

Bağımsızlık Bayramımız kutlu olsun.

29.08.2018
 
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu