Ankara Şubemiz Taşkınlarla İlgili Açıklama Yaptı İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu tarafından Mayıs ayında kentte yaşanan ve birçok hasara neden olan taşkınlarla ilgili "Mayıs Yağmurlarının Ardından" başlıklı bir basın açıklaması yayımlandı. Açıklamada çarpık ve plansız "kentleşme" çalışmalarının suyu emecek yeşil alanların yok edilerek betona dönüştürülmesinin su baskınlarının temel nedenleri arasında olduğuna vurgu yapılarak, "Halkın vergileri ile yapılan yatırımların, öncelikli olarak kente yaşayan yurttaşlarımızın temel sorunlarını giderecek ölçüde olması gerekmektedir. Gerekliliği ve işlevselliği herkes tarafından sorgulanan şehir kapılarına, saat kulelerine, Ankapark vb. yatırımlar kentimize bir lütuf gibi gösterilemez. Yıllardır süregelen anlayış ile belediye kaynakları asıl gerekli hizmetlere yönlendirilmemiştir" denildi. Açıklamanın tamamı: Mayıs Yağmurlarının Ardından Geride bıraktığımız Mayıs ayı, önceki yıllarda olduğu gibi bu sene de çokça su baskınının yaşandığı bir ay oldu. Her sağanak yağıştan sonra kent içi ulaşım felç olurken, su baskınlarından doğan zararların faturası da yıldan yıla artmaya devam ediyor.
05 Mayıs`ta Mamak`ı, 06 Mayıs`ta Keçiören`i, 20 Mayıs`ta Tunalı Hilmi Caddesi ile Atatürk Bulvarı`nı ve son olarak da 29 Mayıs`ta özellikle Eskişehir Yolu`nu etkileyen su baskınları, kentsel drenaj altyapı sistemlerinin ne kadar sorunlu bir durumda olduğunu tekrar gözler önüne serdi. 29 Mayıs`ta da Bala kırsal bölgede yaşanan taşkın sonucunda da bir vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Önceki yıllarda da yetkililer tarafından çokça söylenen "500 yılda bir yağabilecek yağış" argümanı bile üst üste yaşanan bu olaylardan sonra artık ilgililerce sığınılacak bir liman olamamaktadır.
Yaşanan yağışların beklenen değerlerin üzerinde olmadığı ve hatta hesap kriterlerinin oldukça altında olduğu, Odamız tarafından yapılan çeşitli açıklamalarda kamuoyu ile paylaşılmıştır. Yıllardır sürdürülen çarpık, plansız "kentleşme" çalışmalarının sonucunda karşılaştığımız bu sonuçlar hiç şüphesiz ve maalesef sürpriz değildir. Suyu emecek doğal drenaj alanları olan yeşil alanların giderek yok edilmesi ve betona, asfalta dönüştürülmesi, yüksek yoğunluklu imar alanlarının oluşturulması ve buna paralel olarak kentsel alt yapı sisteminin geliştirilmemesi yaşadığımız su baskınlarının temel nedenidir. 4 km2`lik son derece küçük bir bölgede yaşanan su baskınları da bunun en büyük göstergesidir.
Halkın vergileri ile yapılan yatırımların, öncelikli olarak kente yaşayan yurttaşlarımızın temel sorunlarını giderecek ölçüde olması gerekmektedir. Gerekliliği ve işlevselliği herkes tarafından sorgulanan şehir kapıları, saat kuleleri, Ankapark vb. yatırımlar kentimize bir lütuf gibi gösterilemez. Yıllardır süregelen anlayış ile belediye kaynakları asıl gerekli hizmetlere yönlendirilmemiştir.
Yalnızca kamu yararı gözeterek açıklamalar yapan, hem Odamız, hem de TMMOB`ye bağlı diğer odalar tarafından yıllardır yapılan uyarıların artık geç de olsa dikkate alınması gereklidir. İlgililere ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.