5 ARALIK DÜNYA KADINLARININ SEÇME VE SEÇİLME HAKLARI GÜNÜ

Türkiye`de kadınlar, 20 Mart 1930 tarihinde belediye seçimlerinde oy kullanarak seçme hakkı kazandılar. 1933 yılında ise muhtar seçme ve köy heyetine seçilebilme hakkını elde ettiler. 5 Aralık 1934 tarihinde Anayasa da yapılan değişiklikle, kadınlara seçme haklarının yanında seçilme hakları da verildi.

8 Şubat 1935 tarihinde yapılan milletvekili seçimlerinde 18 kadınımız Meclis`e girme hakkını kazanmıştır. Böylece kadının bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayattaki rolünü artıracak bir değişimin önü açılmış oldu.

Ne yazık ki 18 milletvekili sayısı ancak 2007 milletvekili seçimlerinde aşılabilmiştir. Fransa, Belçika, İtalya ve İsviçre gibi birçok Avrupa ülkesinden önce kadınlara seçme ve seçilme haklarının sağlanması ülkemiz açısından önemli bir gelişmedir. Türkiye parlamentodaki kadın üye yüzdesi bakımından 1935 yılında dünya da 21.sırada yer alıyorken, bugün 91.sırada yer almaktadır. 83 yıl önce kadınlara seçme ve seçilme haklarının verilmiş olmasına rağmen, bugün kadınların aktif bir şekilde siyasetin içinde yeterince yer almaması, oldukça yadırganacak bir durumdur.

"Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması sözleşmesine" rağmen, kadınlara karşı ülkemizde kullanılan şiddet ve cinayetlerin giderek artmış olması, başta ülkemizi yönetenler olmak üzere herkesin yüzünü kızartmalıdır.
 
Eşinden, nişanlısından ve sevgilisinden ayrılan erkeklerin şiddete, hatta cinayete başvurması cezasız bırakılmayarak en ağır bir şekilde cezalandırılmaları gerekir. Kadın haklarının toplumsal yaşamda giderek iyileştirilmesi, siyasette ve yönetim de daha çok kadının yer almasına neden olacaktır. Ayrıca bu durum belli bir kaliteyi beraberinde getirecek, giderek toplumda var olan şiddet anlayışının ortadan kalkmasını da sağlayacaktır.

Nüfusumuzun yarısını oluşturan kadınların, karar alma noktalarında çok daha fazla yer almalarını sağlayacak düzenlemelere önemle ihtiyaç var. Geri bir ülke olmaktan kurtulmanın yolu, kadınların toplumsal rollerinin artırılmasının yanında, çalışma hayatı içerisinde daha fazla oranda yer almalarını sağlamaktır.
 
İMO Yönetim Kurulu Başkanı
Cemal Gökçe