İş kazası değil, düpedüz katliam

 

İş kazası değil, düpedüz katliam

Manisa Soma`da meydana gelen maden kazasında ilk belirlemelere göre 200`den fazla işçi yaşamını yitirdi. Çok sayıda yaralı bulunuyor. Halen ulaşılamayan yüzlerce işçi olduğundan söz ediliyor.

Acımız çok büyük, acımız tarif edilemeyecek kadar derin. Ne yazık ki Türkiye yine bir iş kazası neticesinde yüzlerce canını kaybetti. Üzüntümüzü ve kızgınlığımızı kelimelere dökmenin zorluğunu yaşıyoruz.

Üzüntülü ve kızgınız. Çünkü insan hayatının bu kadar değersiz olduğu bir başka ülke olduğundan emin değiliz. Ne söylesek, kifayetsiz kalacaktır. Yüzlerce maden işçisini diri diri toprağa gömen bir ülkenin iflah olması nasıl mümkün değilse, bu acıyı unutmamız da aynı şekilde mümkün değildir.

Unutmayacağız. Kazanın olduğu kömür madenlerini bir süre önce Meclis gündemine taşıyan ana muhalefet partisinin önergesinin, iktidar partisi milletvekillerinin oylarıyla reddedildiğini unutmayacağız.

Unutmayacağız. Ana muhalefet partisinin önergesiyle ilgili, "bunlar gereksiz işlerle uğraşıyor" diyen iktidar partisi milletvekilinin sözlerini unutmayacağız.

Unutmayacağız. Özelleştirme-taşeronlaşma yoluyla kömür madenlerini işleten Soma Holding`in, ‘Türkiye Kömür İşletmeleri`nin kömürün tonunu 130-140 dolara mal ettiğini, kendilerinin ise tonunu 24 dolara mal ettiğine` dair açıklamalarını unutmayacağız.

Çünkü kazanın gerçek nedeni unutulmayacak bu sözlerde saklıdır. Kömür madenleri, maden ocaklarının işletmesinin kiraya verilmesi yöntemiyle özelleştirilmiş, özelleştirmeyi alan Soma Holding daha ucuz kömür çıkartmayı vaat etmiş ve anlaşılıyor ki, temel işçi sağlığı ve güvenliğinin temel önlemlerini maliyet artıcı unsur gibi gördüğü için yatırım yapmamış, teknolojisini geliştirmemiş, işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili temel önlemleri almamış, yılda iki kez yapılması gereken denetimler, adeta "adet yerini bulsun" diye gerçekleştirilmiş, siyasi iktidar konunun Meclis`te görüşülmesini engellemiştir.

Türkiye gerçeği böyle özetlenebilir. Düpedüz bir katliamla karşı karşıyayız.

Katliam üstü örtülecek, yok sayılacak gibi değildir; fail bilinmektedir. Ülkenin değerlerini haraç-mezat özelleştirenler, daha fazla kar elde etmekten başka hiçbir beklentisi olmayan sermaye grubu, gerçekleri yok sayan, gündeme gelmesini istemeyen siyasi iktidar, layıkıyla denetim yapmayan kamu kurumu sorumludur.

Acımız çok büyük ama acımızı daha da dayanılmaz kılacak olan, katliam sorumlularının yargı önüne çıkmamaları olacaktır.

İnşaat Mühendisleri Odası olarak; kazada yakınlarını kaybeden ailelere baş sağlığı ve sabır diliyoruz. Olayın takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz. Soma madenleri konusunun Meclis`te görüşülmesini engelleyenlerin ve gerekli denetimi yapmayan ilgili Bakanlık yetkililerinin bir an önce istifa etmesini bekliyoruz.


İnşaat Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu