İş Sağlığı ve Güvenliği Haftasında yine yasak savılıyor
İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası`nda yine yasak savılıyor Bu yıl İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası`nın 27.`si düzenleniyor. 27 yıldır siyasi iktidarlar konu ile ilgili paneller, sempozyumlar düzenliyor, kentlerin görünür noktalarına uyarıcı pankartlar asılıyor; haftanın hakkını vermek için yoğun çaba harcanıyor.
Siyasi iktidarların bu "takdire şayan" davranışı iş kazalarını azaltmaya, önlemeye yetiyor mu? Yetmediği açık, çözümü ise ötelediği biliniyor. 27 yıldır İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası düzenleniyor ancak Türkiye`nin iş kazalarındaki gerçeği ne yazık ki değişmiyor.
İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası`nda siyasi iktidar temsilcilerinin yaptığı hamasete rağmen gerçeği tüm yalınlığı ile paylaşmak, iktidar sahiplerine sorumluluğunu hatırlatmak, çözüm önerilerimizi kamuoyuyla paylaşmak mevzuat hazırlama sürecinde katkı koymak İnşaat Mühendisleri Odası`nın vazgeçilmez toplumsal sorumluluğudur.
Türkiye iş kazaları diyarıdır
İnşaat Mühendisleri Odası, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile defalarca rapor hazırlamış, sayısız etkinlik düzenlemiş, bilim insanları ile uygulayıcıları ortak zeminlerde buluşturmuş, sistemi eleştirmekle yetinmemiş, uygulanabilir çözüm önerileri geliştirmiştir.
Kamuoyunun bilgisi dahilindedir; Türkiye iş kazaları sıralamasında Dünyada üçüncü, Avrupa`da ise birincidir. Türkiye`de meydana gelen iş kazaları Avrupa ortalamasının yedi katından fazladır. Açıkçası ülkemizin iş kazaları sicili hayli bozuktur.
2013 yılında iş kazalarında 1235 insan yaşamını yitirmiştir. 2014 yılının Nisan ayında kadar geçen zaman zarfında iş cinayetlerine 369 çalışanımız kurban verilmiştir. Türkiye her yıl, Van depreminde kaybedilen insanların iki katına yakın insanını iş kazalarında canlarını yitirmektedir.
İnşaat sektörüne iş kazaları bağlamında ayrıca vurgu yapmak gerekmektedir. Yapı üretim sürecindeki genel anlamdaki denetimsizlik, TOKİ gibi sayısız bina üreten devasa kurumların denetimden muaf tutulması, kamu idaresinin popülist yaklaşımla bazı işleri hızla tamamlamaya çalışması nedeniyle inşaat işkolu, son dönemler diğer işkollarını iş kazaları bağlamında geride bırakmış, ölümle ve yaralanmayla sonuçlanan kazalarda ilk sıraya yerleşmiştir. 2012 yılı verilerine bakıldığında iş kazalarının yüzde 12`sinin inşaatta, yüzde 11`inin madencilikte, yüzde 7`sinin ise metal iş kolunda meydana geldiği görülecektir.
Bütün bunlara ilaveten, iş kazalarıyla ilgili kaderci yaklaşım, yara sarma ile sınırlı göstermelik uygulamalar iş kazalarını toplumsal travma haline getirmiştir.
"İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası" dolayısıyla bir kez daha vurgulamak isteriz ki, üretim süreci bileşenleri ve ülke kamuoyu artık hamaset duymak istememekte, önlem alınmasını, köklü kalıcı çözümler üretilmesini ve iş kazalarının sorumlularının yargı önünde hesap vermesini talep etmektedir.