DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB iş bıraktı
Gezi Parkı`yla başlayan ve tüm Türkiye`ye yayılan gösterilere karşı her geçen gün artan şiddet ve baskıyı protesto etmek için DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB 17 Haziran`da Türkiye genelinde iş bırakma eylemi yaptı, on binler alanlara çıktı.
Ankara
Ankara`da öğle saatlerinde Kolej kavşağında toplanan binlerce emekçi Ziya Gökalp Caddesi üzerinden Mithatpaşa Köprüsü altına kadar yürüdü. Ankara`da örgütler adına ortak açıklamayı KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mevlüt Çakmak okudu. Daha sonra TTB Genel Sekreteri Beyazıt İlhan, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı birer konuşma yaptılar.
İstanbul
İstanbul`da ise Tünel ve DİSK Genel Merkezi önünde buluşan emekçilerin önü polis barikatlarıyla çevrildi. DİSK ve TTB üyeleri Pangaltı`da, TMMOB ve KESK üyeleri de Tünel`de basın açıklaması yaptılar.
İzmir
İzmir`de binlerce kişi Basmane Meydanı`nda toplanarak buradan Konak Meydanı`na yürüdü.
Antalya
Antalyada DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB üyeleri Aydın Kanza Parkı`nda toplanarak Cumhuriyet Meydanı`na yürüdü. Burada Antalya İKK Sekreteri Vahap Tuncer bir konuşma yaptı.
İş bırakma öncesi ortak açıklama
Beş örgüt iş bırakma öncesi 16 Haziran Pazar günü ortak bir açıklama yaptılar. DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve TDB temsilcileri TTB binasında yaptıkları basın toplantısında 17 Haziran 2013 tarihinde, AKP saldırganlığına karşı Türkiye genelinde iş bırakacaklarını açıkladılar.
Açıklama metni şöyle:
Baskı ve Şiddete Karşı Direnenlerle Birlikte Alanlardayız
Taksim Gezi Parkının ranta kurban edilmesine karşı gelişen yurttaş duyarlılığını polis terörü ile bastırmaya kalkışan AKP iktidarı Türkiye halkının vicdanının, hak ve adalet arayışının güçlü duvarına çarptı.
AKP iktidarı halkın bu onurlu tepkisine devlet terörüyle karşılık verme yolunu seçti. Hak ve adalet isteyen insanlarımız öldürüldü, onlarcası sakat bırakıldı, binlercesi yaralandı.
Medya iktidar ablukası altına alınarak, Türkiye halkının özgürlükçü muhalefeti hakkında muazzam bir çarpıtma ve karalama kampanyası başlatıldı.
Ancak halkın direnişi kırılamadı, önüne konulan bütün barajları birer birer aştı.
Türkiye halkının vicdan, hak ve adalet direnişiyle sarsılan AKP iktidarı, halkın büyük direnişini kıramayınca, çevre duyarlılığına indirgemeye, yaygın polis terörü ve despotik yönetim tarzına karşı halk tepkisini gayrı meşru hale getirmeye girişti.
Türkiyenin özgürlüğe sevdalı insanları AKP iktidarının bu oyununa gelmedi. Halkın hak ve özgürlüklerinden vazgeçmeyen ısrarlı direnişi karşısında AKP iktidarı halka karşı, tüm dünyanın gözleri önünde akıl almaz ve vahşi bir saldırı kampanyası başlattı.
Halk direnişinin simgesi haline gelen Gezi Parkı ve Taksim Meydanı iktidarın polisi tarafından kimyasal gazlar ve sıvılarla işgal edildi. Bu da yetmezmiş gibi başta Kızılay olmak üzere ülkenin dört bir yanında kentlerde Dünyanın gözü önünde ölçüsüz polis şiddeti yaşandı. İnsanların kaybettikleri dostlarını uğurlamak için yapacakları anma törenine dahi korkunç bir polis saldırısı yapıldı.
Çocuklar ve yaşlılar tüm insani değerler ayaklar altına alınarak gaza boğuldu, hırpalandı.
Bu vahşi saldırılarda yaralanan insanlarımız için oluşturulan revirler dağıtıldı, doktorlar, hemşireler gözaltına alındı, tedavi araçları ve malzemeleri tahrip edildi.
Halk muhalefetine sahip çıkan milletvekilleri, uluslararası gözlemciler gazlandı, coplandı.
Bu acımasız polis şiddeti, bizzat Başbakan tarafından miting meydanlarında verilen talimatlarla harekete geçirildi.
Ancak özgürlük ve saygı isteyen halkımız, iktidarın tüm vahşi saldırganlığına inançla, onurla, kararlılıkla, zekayla, aşkla karşı koymayı sürdürüyor. Özgürlük ve onurun, hakkın ve adaletin direnişi büyüyor, tüm Türkiyeyi sarıyor, AKP iktidarın sarsıyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan, halkımızın bu büyük direnişi karşısında giriştiği iç savaş kışkırtıcılığının AKP tabanında karşılık bulmamasından çılgına dönerek, dizginsiz bir baskı rejimi kurma yoluna girdi. Artık sokaklarımızda polis TOMA`larının, Akreplerinin yanında Jandarma TOMA`ları ve askeri birlikleri de görmeye başladık.
Bizler Türkiye halkının hak, adalet, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin en köklü emek ve meslek örgütleri olarak, AKP iktidarının despotik bir rejim oluşturma yönündeki bu saldırganlığının durdurulmasını bugünün en yakıcı demokratik görevi olduğu kanısındayız.
Bu nedenle 17 Haziran 2013 Pazartesi günü üyelerimiz iş yerlerine giderek bu saldırganlığa karşı itirazlarını ifade edecek, aciller dışındaki hizmet üretimini durdurarak şehirlerin merkezi meydanlarına yürüyeceklerdir. Halkımızı söz konusu direnişimizde katkıya, hizmet alımından dolayı yaşanacak aksamalardan dolayı anlayışa, eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye için alanlarda birlikte olmaya çağırıyoruz.
DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu)
KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu)
TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği)
TTB (Türk Tabipleri Birliği)
TDB (Türk Diş Hekimleri Birliği)