Ulusal Yapı Mekaniği Laboratuvarları 4. Toplantısı Trabzon`da Yapıldı
Odamızın, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) ile ortaklaşa düzenlediği Yapı Mekaniği Laboratuvarları 4. Toplantısı (YMLT), 3-4 Mayıs tarihleri arasında Trabzon`da KTÜ Prof. Dr. Osman turan Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirildi.
Ülkemizde Yapı Mekaniği Laboratuvarlarında yürütülmekte olan veya planlanan deneysel araştırma projelerinin amaçlarının ve yöntemlerinin tartışılacağı akademik bir platform oluşturmak amacıyla düzenlenen toplantıya Türkiye`deki 40 üniversitenin inşaat mühendisliği bölümlerinden yaklaşık 120 akademisyen katıldı.
İMO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Nevzat Ersan, İMO Trabzon Şube Yönetim Kurulu Üyeleri ve KTÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Baykal`ın da katıldığı toplantının açılış konuşmalarını yerel düzenleme komitesi adına Prof. Dr. Metin Hüsem, YMLT Komite Sekreteri Doç. Dr. Şevket Özden, Nevzat Ersan, Prof. Dr. Ing. Ahmet Durmuş ve Ender Arkun yaptı.
Nevzat Ersan konuşmasında Yapı Mekaniği Laboratuvarlarının tarihine değindi ve Teknik Eğitim Fakültelerinin Teknoloji Fakültelerine dönüştürülmesine, Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarına mühendislik yolu açılmasını eleştirdi.
Açılış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi. İki gün süren toplantı boyunca sekiz oturum gerçekleştirildi. Prof. Dr. Tuğrul Tankut, Prof. Dr. Faruk Karadoğan ve Prof. Dr. Uğur Ersoy`un çağrılı konuşmacı olarak katıldığı toplantıda 32 akademik çalışmanın bildirileri yer aldı.
Nevzat Ersan`ın toplantı açılışında yaptığı konuşmanın tam metni şöyle:
Değerli Konuklar,
Değerli Meslektaşlarım,
Üniversitelerimizin Değerli Öğretim Üyeleri,
Karadeniz Teknik Üniversitesi`nin Değerli Yöneticileri,
Yapı Mekaniği Laboratuarları Dördüncü Toplantısı`na katılımızdan dolayı İnşaat Mühendisleri Odası yönetim kurulu adına hepinize hoş geldiniz diyor saygılar sunuyorum.
Konuşmama başlamadan önce inşaat mühendisliği eğitiminin temel taşlarından biri olan yapı mekaniği laboratuarları toplantısı için tesislerini açarak toplantıya ev sahipliği yapan katkı sağlayan Karadeniz Teknik Üniversitemize ve inşaat mühendisleri odası Trabzon şubemize mesleğimiz ve meslektaşlarımız adına teşekkür ediyorum.
Hatırlanacaktır; Yapı Mekaniği Laboratuar toplantılarının odamız bünyesine alınmasına odamız katkılarıyla gerçekleştirilmesinde Sayın Uğur Ersoy hocamız vesile olmuştur. Sayın hocamıza buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.
Dördüncü toplantının düzenleme kurulu üyeleri hocalarımız için ne dersek kifayetsiz kalacaktır; sonsuz teşekkürü tarifsiz övgüyü hak ediyorlar. İnşaat mühendisliği mesleği katkılarını unutmayacaktır.
Değerli Konuklar,
İnşaat Mühendisleri Odası olarak düzenlediğimiz kongre ve sempozyumlar aracılığıyla uygulama alanımızdaki meslektaşlarımızı inşaat mühendisliği alanında yaşanan bilimsel gelişmelerden haberdar olmalarını sağlayarak mühendislik hizmetlerinin niteliğini yükseltmeye çalışmaktayız. Bütün kongre ve sempozyumlarımızda bilim insanlarımızla meslektaşlarımız arasındaki iletişimi güçlendirerek yeni araştırmalara ve projelere kapı açacak ortaklıklar geliştirmekteyiz.
İnşaat Mühendisleri Odası olarak düzenlediğimiz kongre ve sempozyumlar sayesinde mühendislik alanımızın ürettiği her bilimsel bilginin uygulama alanında hayat bularak toplumsal faydaya dönüştürülmesini sağlamaktayız.
Bu nedenle bilim insanlarını bir araya getirecek her çalışma son derece önemlidir. Yapı Mekaniği Laboratuarları toplantıları da bu bağlamda değerlendirilmelidir.
Değerli Konuklar,
Bilindiği gibi, Yapı Mekaniği Laboratuarları Birinci Toplantısı, 2001 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi`nde, ikincisi 2003 yılında Konya Selçuk Üniversitesi`nde düzenlendi. Her iki toplantıya İnşaat Mühendisleri Odası olarak katkı sağladık. Üniversite ile meslek odası işbirliği, akademisyenlerle uygulayıcıları ortak zeminde buluşturdu. 2011 yılında Kocaeli Üniversitesi ev sahipliğinde yapılan üçüncü toplantı ise İnşaat Mühendisleri Odası bünyesinde gerçekleştirildi.
Bugün dördüncüsünü gerçekleştiriyoruz ve bu toplantı İnşaat Mühendisleri Odası ile Karadeniz Teknik Üniversitesi ortaklığı ile hayata geçiyor. Bu birliktelikten onur duyduğumuzu belirtmek istiyorum.
Böylesi etkinliklerde Odamızın varlığı, toplantıların yapılabilirliğini sağlıyor, amacını görünür kılıyor, sonuç alıcılığını kolaylaştırıyorsa, bu durum bizler açısından memnuniyet vericidir. Mesleki gelişmeye bir nebze olsa da katkı sağlayacaksak, ne mutlu bize.
Değerli Konuklar,
İnşaat mühendisliği mesleğinin gelişim seyrine bakıldığında, 1960`lı yılların pek çok ilke tanık olduğu görülecektir.
İlk Yapı Mekaniği Laboratuarının 60`lı yıllarda kurulması tesadüfî değildir. Çünkü aynı yıllar ülkemizdeki yapı üretim kavramının bir bütün olarak ele alınması ve değiştirilmesine dönük tartışmalar, arayışlar başlamıştır. İnşaat mühendisliği eğitiminin mevcut durumu tartışmanın bir başka yönünü oluşturmuş, üniversitelerimizde laboratuar eksikliği görülmüş, deneysel araştırmaların nitelikli yapı üretimindeki önemi tespit edilmiş, bu çerçevede üniversitelerimizde Yapı Mekaniği Laboratuarı kurulmaya başlamıştır.
ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi, Yıldız gibi köklü üniversitelerimizde kurulan Yapı Mekaniği Laboratuarlarını diğer üniversiteler takip etmiş, zamanla pek çok üniversitemiz Yapı Mekaniği Laboratuarına kavuşmuştur.
Son yıllarda, biraz da popülist yaklaşımla açılan üniversiteleri dışında tutacak olursak, inşaat mühendisliği eğitiminin deneyselliği ikna edici düzeyde olduğu söylenebilir; sorunları, eksiklikleri elbette vardır ancak asıl sorun laboratuarsız ya da yetersiz laboratuara sahip okullarımızdaki eğitimdir ki, eğitim bileşenlerinin konu üzerinde hassasiyetle eğilmesi gerekmektedir.
Bu anlamda bir parantez açarak, bu toplantının zamanlamasının manidar olduğunu belirtmeliyim. Yapı Mekaniği Laboratuarları bağlamında inşaat mühendisliği eğitimini tartıştığımız bu konjonktürde, yeterli alt yapısı olmayan her ile yeni bir üniversite kurulması, Teknoloji Fakültelerinin açılması ve Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarına mühendislik unvanı verilmesiyle ilgili sürece dikkatinizi çekmek istiyorum.
Bilindiği gibi, bazı Teknik Eğitim Fakülteleri Teknoloji Fakültelerine dönüştürüldü, bazı illerde yeni Teknoloji Fakülteleri açıldı, son olarak da Teknik Eğitim Fakültesi mezunlarının, iki yarı yıl fark dersleri alarak mühendis olmalarına olanak sağlayan karar, sumen altından çıkarıldı.
Ne yapılmak istenmektedir? Mühendislerin sayısının artırılmasıyla amaçlanan nedir? Mühendislik eğitiminin içinde bulunduğu sorunlar bilinirken, bırakalım sorunların giderilmesini, yeni sorunlu noktalar oluşmasına yol açacak uygulamalar neden başlatılmaktadır? İki yarı yılda, daha doğrusu "hızlandırılmış" eğitimle, teknik öğretmenleri mühendis ilan etmek hangi amaca hizmet edecektir? Öğretmenlik formasyonuyla, mühendislik formasyonunu bir ve aynıymış gibi değerlendirmek hangi bilimsel ölçütlere sığmaktadır?
Bütün bu soruların yanıtını başka bir toplantıda arayabiliriz. Ancak bugün buradaki toplantının, bütün bu girişimlere yanıt niteliği taşıdığını, taşıması gerektiğini vurgulamak durumundayız.
Değerli Katılımcılar,
1960`lı yıllar sadece inşaat mühendisliği eğitiminde değil, bir bütün olarak yapı üretim süreci yeni arayışlara ve nitelikli yapı üretiminin sağlanması doğrultusundaki çabalara tanık olmuştur.
Bu yıllarda İnşaat Mühendisleri Odası, nitelikli yapı üretimini sağlamak, mesleki gelişimi artırmak yönünde kayda değer uygulamalara imza atmış, bilimsel-mesleki etkinlikler düzenlemiş, meslektaşların denetlenmesine dönük çalışmalar gerçekleştirmiştir.
İMO ilk Teknik Kongresi`ni 1962 yılında toplamış, ilk beton laboratuarını 1977 yılında kurmuştur.
Odamız bu zaman zarfında sayısız bilimsel-teknik etkinlik düzenlemiş, meslektaşlarımızın belgelendirilmesi yönünde sayısız girişimde bulunmuş, özellikle 1999 depremleri yapı üretimine ve mesleğimize dair hemen bütün algıları değiştirmiş, olması gerekenlerle olanlar arasındaki uçurum, değişimi, dönüşümü, yenilenmeyi zorunlu kılmış, meslek odalarının çalışma esaslarında, bilimsel-mesleki perspektifinde köklü değişikliklere vesile olmuştur.
Bütün bu gelişmeler, bütünün bir parçası gibi değerlendirilmeli, inşaat mühendisliği eğitimde deneysel araştırmaların öneminin yadsınamaz olduğunun fark edilmesiyle, beton laboratuarlarının kurulması ve uygulamacıların denetlenmesinin aynı amaca hizmet ettiği görülmelidir. Amaç aynıdır: İnşaat mühendisliği eğitimin niteliğini artırmak ve nitelikli yapı üretimini sağlamak.
Değerli Konuklar,
Türkiye bir deprem ülkesidir. Topraklarının ve nüfusunun büyük bir bölümü deprem tehlikesi altındadır.
Anadolu coğrafyasında 1900`lü yılların başından günümüze kadar otuza yakın büyük ölçekli deprem meydana gelmiş ve resmi kayıtlara göre 100 bin civarında insan hayatını kaybetmiştir.
İnşaat mühendisliği mesleği, medeniyetleri yaratmakta, görünür kılmakta ve geleceğe aktarmaktadır.
Basit tasarıma sahip ve ilkel sayılabilecek aletlerle inşa edilen yapılardan, gelişmiş teknolojinin kullanıldığı hayallerin bile sınırını zorlayacak nitelikteki yapılara geçiş, inşaat mühendisliğinin kat ettiği aşamaları göstermekle yetinmemekte, aynı zamanda insanın tarihsel gelişimini, farklılaşan ihtiyaçları, toplumların değişen hassasiyetlerini resmetmektedir. Bu resmin değişmez ve en önemli parçası inşaat mühendisliği eğitimi ve eğitimin vazgeçilmezi olan Yapı Mekaniği Laboratuarlarıdır.
İnşaat mühendisliği uygulamaları, doğa olayları ile doğal afetler arasındaki çelişkiyi, insanın güvenliğinin doğrultusunda çözmekle yükümlüyse, bu ancak uygulamalı eğitimle sağlanacaktır.
İnşaat mühendisliğinin kadim çağlardan geleceğe kurduğu köprü, inşaat mühendisliği eğitiminin önemi, eğitimin bütün meslek hayatı boyunca devam etmesinin sonuç alıcılığı üzerinde kurulmuştur ki, bugün burada köprünün en önemli ayaklarından birini, inşaat mühendisliği eğitimini ele alıyoruz.
"İhtiyaç keşfin anasıdır" sözü, bir yandan teknolojik atılımın nedenlerini anlamamızı kolaylaştırırken diğer yandan mühendislik algısının hangi noktaya odaklandığını, mühendisliğin hangi çalışma tarzını içselleştirdiğini göstermektedir.
Yapı Mekaniği Laboratuarları, ortak zeminlere ihtiyaç duymaktadır. Bu ihtiyaç bizlerin varlık nedenidir. Ortak zemin, deneysel çalışmanın ve planlamanın önemini göstermekle kalmayacak, bilgi ve deneyim aktarımını sağlayacak, genç araştırmacılar ve yeni kurulacak laboratuarları için yol gösterici ve kolaylaştırıcı olacaktır.
Değerli katılımcılar;
Çağımızın bir gereği bilgi paylaşımını ve deneyim aktarımını sağlamaktır. Yapı Mekaniği Laboratuar Toplantılarının asıl amacı budur ve bu amaç, bu toplantıların mühendislik eğitiminin referansı haline gelmesini sağlamıştır.
Bu bağlamda, emeği geçenlere ne kadar teşekkür etsek azdır ancak bu teşekkürün aynı zamanda eleştirel bir yaklaşımı ifade ettiği belirtilmelidir.
Bugün üniversitelerimiz, bilimsel araştırmalar için yeterli kaynak ayıramamakta, uygulamalı eğitimi istenilen düzeyde gerçekleştirememektedir. Ancak büyük bütçelerle gerçekleştirilebilecek ulusal ya da uluslararası ölçekte merkezi toplantılar düzenlemek neredeyse imkânsızdır.
Odamızın bu bağlamdaki katkısının mesleğimiz açısından hayati öneme sahip olduğunu görüyor ve olanaklarımız ölçüsünde devamını sağlamaya kararlı olduğumuzu ifade ediyorum.
Bu düşüncelerle Dördüncü Yapı Mekaniği Toplantısı`nın başarılı geçmesini diliyor, saygılar sunuyorum.